Erdoğan-Bush görüşmesi -2-

Bizdeki sorumsuz muhalefetin, başta CHP olmak üzere; sergilemiş oldukları tavırları görüyorsunuz değil mi sevgili okuyucularım? Neymiş efendim; Başbakan daha somut şeyler söylemeli ve muhatabına da söyletmeliymiş! Yani, bunlara göre; bu seyahatin başarılı geçmesi için ne söylemeli idi? Hareket şu gün, şu vakitte, şu kadar askerle, havadan veya karadan veya her ikisi ile birlikte yapılacaktır! ABD, terör örgütünün elebaşlarını yakalayıp; şu tarihe kadar Türk makamlarına teslim edecektir! Türkiye'yi Rusya'nın safına itmek isteyen muhalefet ve bir takım çevreler, bilmiyorlar mı ki, Rusya, daha PKK'nın bir terör örgütü olduğunu dahi kabul etmemektedir. Daha düne kadar, (belki de bugün bile) Moskova'nın yakınlarında oluşturulan kamplarda PKK militanları eğitilmiyor mu idi? Kendilerine, neden bunu yapıyorsunuz dediğimizde ise, en üst yetkililerinin bize vermiş oldukları cevap; "Çeçenistan'a yapılan yardımların derhal durdurulması" talebi idi. İki dost ve müttefik ülke ABD ile Türkiye'miz; iki dost ve müttefik ülke. Bir kere PKK'yı terör örgütü ve kendisine düşman biliyor. Ve bu örgütle mücadele edilmesi gerektiğini söylüyor. Kim söylüyor bunu? ABD Başkanı George W. Bush. Biz, devlet olarak, elbette buna inanmak zorundayız. ABD'nin ne yapacağı konusuna gelince.. Onu, elbette önümüzdeki süreçte göreceğiz. Şimdiden şöyle veya böyle diyebilmemiz yanlış olur. Halep orada ise, arşın burada! Sorumsuz muhalefet ve maalesef bir kısım sorumsuz medya kuruluşlarımız (buna gazete ve televizyonlar da dahil) savaş çığırtkanlığı yapmaktadır. Bu da, ister istemez piyasaları etkiliyor. O, televizyonları seyreden veya o gazeteleri okuyan insanlar ister istemez tedirgin oluyor. Savaş çığlıklarının atıldığı bir ülkede istikrar olabilir mi? İç ve dış sermaye yani para, malum en ürkek nesnedir. Havadan nem kapar. Bu sorumsuz beyanatları verenler, bu denli yayınları yapanlar gerçekte ne yapmak istemektedirler? Görmüyorlar mı?! Operasyon, askere havale edilmiş teknik bir iş. Bıçak kemiğe dayandı! Gözlemini, istihbaratını yapacak; değerlendirip karar verecek ve bir şafak vakti aniden tatbik mevkiine koyacak! Bu, nokta hedefi veya hedefleri, havadan imha şeklinde mi olur? Karadan da girilip bir güvenlik şeridi kurulması gerekir mi, gerekmez mi? Bunların hepsine karar verecek ve uygulayacak askerdir. Bu durum, yani terörle mücadelede askeri harekat; yapılması gereken onlarca tedbirden yalnızca bir tanesidir. Hükümeti rahat bırakalım da diğer tedbirleri de alabilsin. Zira, bıçak kemiğe dayandı!