Erkan Mumcu ne istiyor?

A -
A +

Erkan Mumcu genç bir siyasetçi. ANAP'ın kurmaylarından.. Kongre'de, en çok oyu alıp parti yönetimine seçilen ve bu yüzden Genel Başkan Vekilliğine getirilen dobra bir insan. Kamuoyu, kendisini dobra çıkışları ile tanıyor. Gerçekleri yalın bir anlatımla dile getirdiğinden, siyasi bulunmuyor(!) ve bu yüzden alışageldik siyasilerce 'sivri dilli' addediliyor. Ecevit'e ve hükümete karşı yaptığı sert eleştiriler onu bakanlık koltuğundan etti. En son çıkışını, koalisyonda bulunan kendi partisine ve parti Genel Başkanı'na yapınca Genel Başkan Vekilliği görevinden de alındı. Erkan Mumcu'nun dile getirdiği hususlar, partisinin ve mensubu oldukları hükümetin milleti içine düşürdüğü perişanlıktı. Ana hatları ile söylediklerini özetlersek, iktidar hırsıyla gözleri kararan ve bu yüzden bindikleri dalın bile kesildiğini görmeyen; millete rağmen siyaset yapmayı maharet sayan ve bundan dolayı da milletten fellik fellik kaçan siyasetçiyi ve siyasetlerini yakından tanımış olacağız! "ANAP'ı tartışmaya açmak Türkiye'ye karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Halk, ANAP'ı güvenilmez görüyor. Yolsuzluklara bulaşmış, şirketleşmiş bir parti olarak görüyor. Eğer siz, liderlik yapmazsanız, bunu yapacaklar var. Siz, sorumluluk üstlenmezseniz, üstlenecek olanlar gelir. Armutlu seçimini abartmayın. Orada partimizin oyları düşmüştür. Adayımız akrabaları sayesinde kazandı. Bir yandan AB sürecini savunacak, diğer yandan AB kriterlerine uymayan RTÜK yasasını savunacaksınız. Bunlar çelişkidir. Doğalgaz alımında yapılan hatalar, Türkiye'nin ihtiyacından fazlası için yapılan anlaşmalar, Türkiye'nin geleceği için birer kara delik olacaktır. Başbakan'ın sağlık durumundaki belirsizlik, Türkiye'nin de belirsizliği olmuştur. Öngörülemeyen bu durum, borç faizlerinin 10 puan artmasına sebep olmuştur. Eninde sonunda, milletle sandıkta yüzleşeceğimize göre, gelin bugün yüzleşelim! Sorun, Türkiye'yi içinde bulunduğu darboğazdan çıkaracak liderlik sorunudur!" Elimizi vicdanımıza koyup, Erkan Mumcu'nun dediklerini bir kere daha okuyalım; hangi sorumlu siyasetçi bunların altına imza atmaz? Ama, işte görüyorsunuz ki, bizdeki siyaset, asla doğrulara tahammül edemiyor ve doğruları söyleyeni 'dokuz köyden kovmayı' maharet biliyor! Siyasette yeni yüzlere ve yeni anlayışlara olan ihtiyacın ve rağbetin manası, eskilerin bu tavırlarından belli değil mi? Milletle yüzleşmekten kaçan siyasetçinin millete verebileceği ne vardır? Erkan Mumcu da onu soruyor zaten. İktidarlar, millete hizmet aracı olmayacaksa, ne diye iktidar olduk? Millete hizmet iddiasında isek, ne diye milletle yüzleşmekten kaçıyoruz?!. Bunların cevabını bugün veremeyenler, yarın ödeyecekleri bedele hazır olmalılar!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.