Fitne zamanı!

A -
A +

Milletçe çok kritik bir dönemden geçmekteyiz. Artık, herkesin malumu olan (birileri) belli ki huzurumuza kasdetmişler ve bunun için de ellerinden geleni artlarına koymamaktadırlar! Ne istendiği de çok açık; hükümetin erken seçime gitmesi ve bu parlamentonun Cumhurbaşkanını seçmemesi... Erken seçimden beklentileri, elbette ki üç-dört parçalı bir parlamentodur. Yani siyasi istikrarsızlık istenmektedir. Doksanlı yıllardan itibaren, ta 2002'deki seçimlere; yani tek başına bir partinin iktidarına kadar geçirmiş olduğumuz istikrarsız yılları ne çabuk unuttuk! Bunca zaman kaybının; devlet ve millet hayatımızda bize nelere mâl olduğunu bilmiyor muyuz? Yangına körükle gidiyoruz! Biliyorsak; ne diye aynı aymazlığı ve gafleti sergilemeye devam ediyoruz? Ne diye yangına körükle gidiyoruz? Uzağa gitmeyi bırakın; yalnızca 1950 senesinden bugüne, yani demokrasi tarihimize şöyle bir göz atın, cereyan etmekte olan olayların daniskalarını bulursunuz. Mütemadiyen, hep aynı film, bu ilkel senaryo ve yöntem biçimleriyle sahneye konmaktadır. Burada hedefi saptırmanın, kime ne faydası vardır? Hedef; belli ki topyekûn millettir; milletin seçtikleri ve onun değerleridir. Yani devlet ve millet hayatımıza kastedilmek istenmektedir... İktidarıyla, muhalefetiyle, tüm kurum ve kuruluşları ile herkesin; bu denli karanlık güçler karşısında bir ve beraber olmaları gerekirken ayrı tellerden çalındığını görmekteyiz. Bu durumun terör örgütlerine ve onları sevk ve idare eden ağa babalarının ekmeğine yağ sürdüğünü idrak edemiyor muyuz? Bir insan ya da bir toplum aynı delikten onlarca kez ısırılmaz ki?!. Ama hiç kimse gerçeği görmek istemezse, daha açık ifadesiyle herkes kendi menfaatini öne çıkarıp hadiseleri değerlendirmeye kalkarsa olacağı budur! Bu kafayla, ömrümüz bu tür filmleri seyretmekle geçecek! Bu denli aymazlığımız devam ettiği müddetçe; belki roller değişecek ama tarih tekerrür edecektir. Oklar kırılır, baltalar gömülür! Bize ne oldu ki, insanlığın her devirdeki en azılı düşmanı teröre karşı bile bir araya gelip uzlaşma sergileyemiyoruz. Bunca acı tecrübe yetmiyorsa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi; bedel ödemeye hazır olmaktan başka çare kalır mı? Fitne zamanı oklar kırılır, baltalar gömülür...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.