Gaddarlığın ve ihanetin böylesi

A -
A +

Irak savaşı katliama dönüştü!.. Yüzkarası bu katliamın en önemli mağdurları da; çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve savunmasız sivil insanlar. Bilindiği gibi; Irak'ın hava kuvvetleri, 1991'deki harekâtla yerle bir edilmişti. Savunma sistemleri de, atılan onca füzelerle tahrip edilmişti. Bundan sonra da; Irak'ın elinde parası da olsa; gerekli silahlanmaya gitmesine müsaade edilmedi. Dolayısıyla, Irak'ın elindeki silahlarla müttefik güçlere karşı koyması, başarı sağlayıp onları yüz geri etmesi düşünülemez. Savaşın kirli olacağı ve katliama dönüşeceği daha başından belli idi! Bunu bilen işgalci güçler, hunharlıklarının dünya kamuoyundan gizlenebilmesi için; medya kuruluşlarını hedef seçtiler! Yandaşı olan medya mensuplarını tanklarına alarak, böylece; istedikleri haber ve görüntüleri dünyaya yaymaktadırlar! İşgalci güçlerin yegane korktukları ve çekindikleri husus; işlemekte oldukları akıl almaz cinayetlerin dünya kamuoyu tarafından görülmesidir. Bu da, ancak; her şeyi göze alan tarafsız, mesleğinin şerefini taşıyan medya mensupları tarafından gerçekleştirilebilirdi. Bu durumu önleyebilmek için; çok zor şartlarda ve imkansızlıklar içinde görev yapmaya çalışan ve bu amaçla Filistin Oteli'ne yerleşmiş bulunan yabancı basın mensupları direkt hedef seçildi ve atılan füzeyle, bir kısım gazeteciler öldürüldü, bir kısmı da ağır yaralandı! Bu olaydaki amaç bellidir; basını korkutup, susturmak ve dünya kamuoyunu yalnızca kendi yalanlarıyla baş başa bırakmak! Nitekim aynı amaçla yapılan bombardımanla; El- Cezire ve Abudabi Televizyonlarının ofisleri hedef alınmış; bir muhabirle bir kameramanın hayatına kastedilmişti! Saddam'ın tatbik mevkiine koyduğu savunma stratejisi; binlerce Baas mensubunun şehirde mevzilenmiş olması; her evi ve her yerleşim yerini, işgalci güçlere hedef yapmakta ve bundan dolayı da sivil katliamın boyutları korkunç olmaktadır. Müttefikler, hiçbir ölçü tanımadan salmakta oldukları bu korku ve infialler sonucunda; Saddam'ın güçlerini teslim olmaya zorlamaktadırlar. Topyekun halkını intihara sürükleyen ve göz göre göre onların ölümlerine seyirci kalan Saddam ne yapmak istiyor? Bu strateji ile; milyonluk bir ordunun komutanının emri ile; herkesin silahını kafasına dayayıp intihar etmesinden ve hiçbir düşman gücünün veremeyeceği zararı vermekten öte ne yapıyor? Bu stratejisi ile Saddam, şimdiye kadar, işgalci güçlere, onların kirli emellerine hizmet etmekten başka bir şey yapmadı ve en ufak bir varlık ortaya koyamadı. Ülkesi baştan başa tahrip edildi, her yaştaki insanları; yüzlercesi ile öldü, binlercesi ile yaralandı! Daha da nelerin olacağı; hangi ocakların söneceği ve; bu tarih ve medeniyet yurdunun nasıl yerle bir edileceği belli değildir! İnsanlık, tarihte emsali görülmedik bir trajedi ile karşı karşıya! Karşılıklı insafsız zalimlerin inatla sürdürdükleri bu kirli savaşta olan, savunmasız sivil halka; çocuklara, kadınlara, gazetecilere tek kelime ile mazlumlara olmaktadır! Kan ve barut kokan, hayalet şehirlerin; yaslı, yaralı bereli insanlarına; biz size 'özgürlük' getiriyoruz, size 'özgür yaşama şansı' veriyoruz deniyor! Milenyum çağının en büyük yalanı bu; bunu söyleyen Bush ile Blair de en büyük yalancılar ve zalimler olarak tarihe çoktan geçti bile!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.