Gariplikler ülkesiyiz! -ll-
Tuzla'da, tek bir tersanede bile toplu iş sözleşme yetkisi bulunmayan mahut sendika 16 Haziranda genel grev (!) ilan ediyor. Bir kısım medyamız da buna, maalesef çanak tutuyor! Sormuyor; yetkisiz sendikanın genel grevi nasıl olur? Ama aynı gün, bütün sol ve bölücü fraksiyonlar Tuzla'da gövde gösterisi yapıyor ve bir de bakıyorsunuz ki; Şişli Belediyesine ait resmi plakalı araçlar da eylemde işçi taşıyorlar! Daha önce arz etmiştik; Tuzla tersanelerinde çıkan yangına, karadaki itfaiye müdahale edince, mahkemece suçlu bulundu! Üstelik, itfaiye o yangında şehit bile verdi. Neyse ki, Başbakanın talimatıyla, denizden müdahale edebilecek bir itfaiye oluşumuna imkân verildi. Tuzla tersaneleri bugünün konusu mu? 1983'ten beri faaliyetteler. Kurulu bulunan 48 tersanenin yalnızca 6'sında ruhsat var! Seneler senesi bu tersaneler ruhsatsız çalışıyor. Ama, bilindiği gibi hep AK Parti'ye ve Hükümet'e fatura kesiliyor. CHP'li Sevigen, Meclis kürsüsünden atıp kesiyor. Resmen şov yapıyor! Sorun bakalım kendisine; siz denizcilikle ilgili bakanlık görevinde bulundunuz. Ne yaptınız? Hangi tedbiri aldınız? Hangi kanunu veya yönetmeliği çıkardınız? Göreviniz süresinde bir kere olsun, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda bir tek kelime ettiniz mi? İşveren dert yanıyor; ne olur bize uzman müfettiş gönderin! Gemi inşa işini bilen uzman müfettiş nerede? O yüzden Çalışma Bakanlığına bağlı iki müfettiş aynı iş yerini denetlerken, birinin ak dediğine diğeri kara diyor! Şimdiye kadar, birçok; denizi ve gemiyi ilk kez gören insanları, bu ağır iş kolunda çalıştırdık. Nasıl çalıştıkları ise ortada! Bundan böyle (01.01.2009)'dan itibaren sertifikasız işçi tersaneye girip çalışamayacak! Yine Tuzla'da tersane sahipleri bir birlik oluşturarak bir hastane kurdular. Gelin görün ki, bürokratik engeller, bu hastaneyi bir türlü kuvveden fiile çıkarıp oradaki işçilerin hizmetine sunamıyor! Sağlık Bakanlığı'na gidilip dert yanılıyor ve yardım isteniyor; alınan cevap: çalıştıramıyorsanız hastaneyi bize devredin biz çalıştıralım! Ne kadar da bu devletçiliği seviyoruz?! Hani özelleştirmeye hız verecektik! Hani hür teşebbüsün önündeki engelleri kaldıracaktık? Neyse ki, Başbakan Tayyip Bey'e ulaştılar ve dertlerine çare buldular: Hastane GİSPİR'e bağlı kalıyor. Siz biliyor musunuz; vaktiyle Camialtı Tersanesinde gemi inşa meslek lisesi vardı. Tersane ile birlikte bu liseyi de kapattık! Toplantıda Kemal Yardımcı, Tuzla'da Denizcilik Meslek Lisesi isteyince Başbakan, gemi inşa lisesi kuralım deyip, Camialtındaki okulu hatırlattı! Her zaman diyoruz ya; "biz hakikati ceket astarımızın içinde kaybettik; arıyor, arıyoruz!.."