Geçici de olsa 'GÜL' gibi Başbakan

AK Parti Kayseri Milletvekili Abdullah Gül 58. Hükümet'i kurmakla görevlendirildi. Nihayet bizim de genç, dinamik; dünyayı tanıyan, tecrübeli ve her şeyden önemlisi milletinin değerlerini bire bir paylaşarak onları kendisine hayat biçimi yapmış 'Gül' gibi bir Başbakan'ımız var! Geçici olmasından dolayı üzülmüyoruz; zira yerine gelecek de ondan aşağı olmayan kırat ve evsafta biri.. Talihe bakın ki, her ikisi de benim çocukluk ve gençlik arkadaşlarım. Birlikte yaşadığımız okul ve MTTB yıllarımızda Büyük Doğu idealinin 'alevden gençleri' idik! Bendeniz de merhum Üstad Necip Fazıl'la ve bu sevgili arkadaşlarımla birlikte teşehhüt miktarı da olsa siyasette bulundum. 70'li yıllardı. Sonra ne olduysa ben siyasetten soğudum! Bunda Necmettin Erbakan'ın büyük katkısı oldu! Ama bu arkadaşlarım ona tahammül ettiler! Sonunda, Necmettin Erbakan'a rağmen bugünkü konumlara geldiler. Öncelikle bu arkadaşlarımın sabrını, mücadele azimlerini tebrik ediyorum. Kendilerine bu kutlu ve kutlu olduğu kadar da mesuliyetli ve bir o kadar da şerefli görevlerinde başarılar diliyorum. Allah c.c. yardımcıları olsun! 57. Koalisyon Hükümeti'nden sora, yani Türk insanının içine itildiği bu perişanlıktan sonra iktidara gelmek, kelimenin tam anlamıyla ateşten gömlek giymektir. Düşünün; ülke insanının yarısından fazlası yoksulluk sınırının, yüzde 15'i yani 9 milyon insan da açlık sınırının altına düşürülmüş, ülkenin emniyet supabı konumunda olan 'ortadirek' bütünüyle ortadan kaldırılmış vaziyette! Devir alınan ekonomi; ülkenin iç ve dış borçlarının toplamı, milli gelirinin bütününe eşit! Bu ahval içinde iyi ki bu kadro iş başına geldi. Eyyamcılar elinde ülke, çoktan duvara toslamış ve bilindiği üzere ülkenin ekonomik yönetimi yabancılara havale edilmişti! Bununla yetinmeyen yabancılar, neredeyse siyasi konularda da üzerimize gelmekteydiler! AK Parti iktidarı, işte tam böyle bir dönemde ülke yönetimine geldi. Hem de tek başına! Burada milleti de tebrik etmek gerekir! Onca parti arasından birisini tek başına iktidara taşıdı ve tek elden istikrarı temin etti. Mevcut partilerden hiç birisinin Türkiye'nin meselelerinin üstesinden gelebileceği mümkün değildi! Hele, kurulacak yeni koalisyonlar işi büsbütün çığırından çıkaracaktı! Çünkü; ülkeyi ve ülke insanını bugünkü perişanlığa iten onlardan başkası değildi. Dolayısıyla bu ağır işin altından ancak inançlı, cesur, kararlı ve yürekli insanlar kalkabilirdi. Bu kadrolar AK Parti'de vardı ama; onu milletin görüp değerlendirmesi ve tek başına iktidara taşıması her türlü takdire şayandır. Tekrar, başta sayın Tayyip Erdoğan ve çiçeği burnunda Başbakanımız sayın Abdullah Gül'e ve mesai arkadaşlarına başarılar diliyor, hizmetlerinin bütün insanlığa örnek olmasını can ü gönülden arzu ediyorum.