Gene mi Kemal Unakıtan?

A -
A +

CHP, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında üçüncü kez gensoru vermeye hazırlanıyor. Aynı konuları ihtiva eden; peş peşe verilen bu gensorular, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ifadesiyle işi, ciddiyetten uzaklaştırıyor ve meseleyi sulandırıyor! Dolayısıyla bu tür müesseseleri işletmek isteyenlerin ciddi olması lazım... Görülen o ki, CHP, nasıl muhalefet yapılabileceğini de unutmuş. Seksen yaşının üzerine çıkmış; hal böyle iken bir taraftan zayıflayıp, diğer taraftan her ne kadar siyaset üstü kaldığını da iddia etse sayın Süleyman Demirel'in çıkışlarına dikkat edin; tek başına bir ordu gibi!.. Kazara, herhangi bir siyasi partinin başında bulunup, aktif siyasetin içinde olsa; Mecliste grubu olsun olmasın her haliyle bugünkü AK Parti'nin bu güçlü iktidarını tek başına silkelerdi. Merhum Turgut Özal'a Çankaya'yı nasıl "haram" ettiği ve adamı orada bir gün bile rahat orturtmadığı hâlâ hafızalardadır. Muhalefet etme sanatı! Süleyman Demirel muhalefetiyle artık o tonton Cumhurbaşkanı Turgut Özal gitmiş yerine; "işçi düşmanı, Çankaya'nın şişmanı!" diye tanımlanan bir adam gelmişti. Bu imajı, on sene siyasi yasaklı kalmış ve sandıktan kıl payı kurtularak yeniden siyasette arz-ı endam eden Süleyman Demirel tek başına verebilmeyi sağlamıştı. Süleyman Demirel siyaseti ve özellikle siyasetin muhalefet etme sanatını; demokrasi tarihimizin (1950 senesinden itibaren) müzmin muhalif İsmet İnönü'den öğrenmişti. Tıpkı; "yenile yenile yenmesini öğrendim" diyen Kral Demirbaş Şarl gibi... Biraz muhalefet öğrenin! Deniz Baykal yönetimindeki CHP, muhalefetçilik de yapamıyor. Kemal Unakıtan hakkında iki defa gensoru verdiniz ve ağzınızın payını aldınız. Üçüncü defa aynı durumu zorlamanın manası var mı? Hatta zorlamak bile değil; dillendirmek... Sayın Süleyman Demirel'e bakın ve biraz muhalefet öğrenin! Sadece mısır, buğday ve pancar fiyatlarını bilir ve bunların kilogramlarının son iki senede kaç litre mazot aldığını öğrenip söyleyebilirseniz, bu işi başarıyorsunuz demektir. Ama ben eminim ki, sizler bunların fiyatlarını ve mukayeselerini de bilmiyorsunuz. Çünkü bunlarla millet yani halk ilgileniyor. Halk kelimesi ise, sizin yalnız partinizin isminde var. Bundan gayrisi sizi ilgilendirmiyor! İlgilendirseydi, boş yere boş bir meselede bu kadar ısrar eder miydiniz? Hem etseniz de vakit kaybetmek ve kaybettirmekten başka elinize veya milletin eline ne geçecek ki? Öyle bir pazar yok artık! CHP, yıkıcı muhalefeti bırakıp yapıcı muhalefet etmenin yollarını arayıp bulmalıdır. Yıkıcı muhalefetin geçerliliği 60'lı 70'li yıllarda kaldı. O vakitler, herkesin bildiği gibi bu lafların müşterisi de vardı. Merhum Özal'dan sonra, Türkiyemizde artık böyle bir pazar yok. Ne o mallar var ve ne de o müşteriler. Zira köprülerin altından çok sular aktı!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.