Gerçekleri örtmenin sonu

A -
A +

Bugün; içeride ve dışarıda haklı-haksız ne tür ithamlara maruz kalıyorsak, bilmeliyiz ki, bu durum başımıza gerçekleri gizlemekten geliyor. Öyle nesiller yetiştirme gayretine giriştik ki, onlar, devlet ve millet hayatımızın neredeyse miladi 1923'ten itibaren başladığına inanmaktadırlar. Kendi ellerimizle yetiştirdiğimiz BU KAFA, 1923'ten önceki tüm oluşumları; maddesi ve manasıyla birlikte temelinden inkâr etmektedir. BU KAFA'ya göre Osmanlı, esatir-i evvelden; çok eskilerin anlattığı masalsı bir ülkenin adıdır. Onlara göre; Batı'nın adını 'Hasta Adam' olarak tanımladığı ülke, her şeyi ile yıkılıp buharlaşmış ve yok olmuştur. 'Hasta Adam'dan geriye maddi ve manevi olarak en ufak bir miras kalmamıştır. BU KAFA'ya göre, o ülke; toprağı ve o toprak üzerinde yaşayanları, tüm yaşattıkları ile birlikte artık, Kaf Dağı'nın ardında idi. BU KAFA, babasının-dedesinin, annesinin-ninesinin kabirlerine gidip mezar taşlarını okuyamamaktadır. BU KAFA, kütüphanelerine gidip asırların birikimi olan yazılı ve basılı kitapları okuyamıyor. Bunların yazılarına yabancı; bu yazılarla okuyup yazabilmesi kanunla; evet yanlış okumadınız kanunla yasaklanmış! Halbuki, ilmi olarak bedahet ölçüsüyle bilinen gerçek; milletlerin hayatlarının canlı bir organizma olup, süreklilik arz ettiğidir. Bunu bir kurtlu peynir topağı zannedip ortasından ayırırsanız; kurtsuz zannedip sakladığınızı da muhafaza edemezsiniz. Zira, oluşturduğunuz bu 'prematüre'nin yaşama şansı olabilir mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.