Gözler Derviş'te!

Siyasi istikrarsızlığa sebep olan parçalı siyasetin bir an evvel birleşip bütünleşmesi gerekiyor. Kendi içinde derlenip toparlanamayan ve birleşemeyen siyaset kurumları, bu birleştirmeyi milletten beklememeli! Şimdiki dağınık haliyle yapılacak seçimler, bugünleri bile aratabilir! Türk siyasetini darmadağın edip, bu günkü parçalanmaya sebep olan gerçek olgu; demokrasiye yapılan müdahalelerdir. 50 yıllık demokrasi tarihimizde suyun, kendi mecraında akmasına bir türlü müsaade edilmedi ve yaklaşık 10 yılda bir yapılan müdahalelerle demokrasi kesintiye uğratıldı. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde görülmeyen bu acayip durum, yalnızca siyasi partilerin kapatılıp onların yöneticilerini siyasetten uzaklaştırmakla kalmadı; körelttiği biyasi kurumların yanında, yeni yeşereceklerin de moralini bozdu ve insanımızı siyasetten soğuttu! Dolayısıyla siyaset, olması gerekenlerin elinde değil de olmaması gerekenlerin elinde kaldı! Eğer, 1960 müdahalesine CHP arka çıkmasaydı; 1971 ve tabiatıyla 1980 müdahaleleri de yapılamayacaktı! Düşünün; 50 senelik demokratik geçmişi olan bu ülke, hâlâ askeri dönemde yapılan Anayasa ile yönetilmeye çalışılıyor! Paradoksa bakın ki, asker de Anayasa'yı sivillere yaptırıyor; tabii kendi mantıkları ve direktifleri doğrultusunda! Bol geldiği iddia edilen 60 Anayasası da, anti demokratik bulunan 82 Anayasası da, Askerlerin sivillere yaptırdığı Anayasalar! Gelip geçen bütün iktidarların tek yapabildikleri şey, mevcut Anayasalarda kısmi tadilleri gerçekleştirebilmek olabilmiş; bu cümleden olarak, 60 Anayasası'ndaki gerekli tadilleri de, 71 Muhtırası'ndan sonra yine demokrasi dışı kurumlar marifetiyle mümkün kılınabilmişti! Sivil, demokratik bir Anayasa'ya kavuşmanın yolu, elbette siyasi istikrarı teminden geçmektedir. Bu dağınık tabloda siyasi istikrar nasıl sağlanabilecektir? İşte; Kemal Derviş'in 'sosyal-liberal sentez' dediği ve oluşması için çaba sarfettiği hadise budur. Mevcut iktidarın bakanı olması hasebiyle; siyasi istikrarsızlıktan bahsedemedi ama, siyasi belirsizlik diye diye bu derdini dillendirdi ve Parlamento'ya erken seçim kararı aldırdı! Kemal Derviş, siyasi hayatımıza o kadar güçlü girmiştir ki, arzuladığı bu karar, kendisi ABD yollarında iken alınıyordu! Sağda ve solda Türk siyasetine mührünü vuran duayenler, ahir ömürlerine gelmelerine rağmen, kendilerinden beklenilenleri verememişler, bir türlü birleştirici, bütünleştirici bir rol üstlenememişlerdir. Eski siyaset kurtları, bir bilen olma yerine bir bölen olmayı yeğlediler! Kemal Derviş, bütün bunları gördü ve özellikle Ecevit'ten beklediği özveriyi göremeyince kolları sıvadı! Göreceksiniz; bundan sonraki Türk siyasetinde Kemal Derviş, eksen olacak ve belirleyici rol üstlenecektir!