Gül döktük yollarına!

Ağustos ayı, Türk'ün tarihinde zaferlerle doludur. TBMM bu zaferlere bir yenisini daha ekleyerek; TC Devleti'nin 11. Cumhurbaşkanı'nı seçti. Gerçekte, bu şeref TBMM'yi şekillendiren asil milletimize aittir. Nedense bizim milletimiz kolay zamanda pek iş başarmıyor. Rehavete kolay alışıyor; bundan dolayı da zaman zaman gaflete düştüğü çok oluyor. Ama; görüldüğü gibi milletimiz zoru başarıyor! Zorlukları daha kolay aşıyor! Cumhurbaşkanlığı seçimini kolayken başaramadık; ne zaman ki o seçimi adeta imkansız hale getirdik; tereyağından kıl çeker gibi, bu zorluğu kolaylıkla aşmasını bildik. MHP'ye şükran borçluyuz Burada bir hakkı teslim etmemiz, biz AK Parti'lilerin şeref borcudur. Sayın Devlet Bahçeli'ye ve MHP'li milletvekillerine şükran borçluyuz. Zira onlar Meclis'e gelmeselerdi biz bu seçimi bu kadar rahat yapamayacaktık. Hele Sayın Abdullah Gül'ün seçilmesi tamamen MHP'nin olumlu tavrına bağlıdır. Nitekim CHP'nin tavrı ortada! Ana Muhalefet partisi olmalarına rağmen; milletin vermiş olduğu temsil güçlerinin sorumluluğunu bilmediler ve TBMM'den kaçtılar! Bu durum, milletimizce asla unutulmayacaktır! Halbuki; aynı durum seçimlerden önce de tahakkuk etmişti. ANAVATAN ve DYP'ye mensup milletvekilleri (DP) Meclis'e gelmeyerek Cumhurbaşkanı'nın seçimini engellemişlerdi. Bu partilerimiz, CHP'nin dümen suyuna girmişlerdi. CHP, işi daha da azıtarak, Anayasa Mahkemesi'ne gitti ve 367 garabetini çıkarttı. İşi öylesine yokuşa sürmüşlerdi ki, neredeyse Cumhurbaşkanı seçimini imkansız kılmışlardı. Dedik ya; bu asil millet, ayağına vurulmak istenen prangaları kırmasını pek iyi becerir; ilk seçimlerde bunu başardı ve Meclis'e girmeyen partileri tasfiye ederek parlamento dışında bıraktı. Gül'den kötülük gelmez Muhalefetin, uzlaşmaz tavırlarıyla devamlı surette dillendirdiği "uzlaşmayı" sandıkta gerçekleştirdi. Burada; CHP sıralarından seçilmelerine rağmen, oradan ayrılarak DSP çatısı altında toplanan 13 kişilik DSP grubuyla DTP'nin de hakkını teslim etmeliyiz. Milletten aldıkları temsil görevini Meclis'e girmek suretiyle yerine getirdiler. Sayın Abdullah Gül'ün yapacağı Cumhurbaşkanlığı görevinin başarılarla dolu olacağına yürekten inanıyorum. Aleyhinde yazıp konuşanlar bile; onun yansız (devletten ve milletten yana), adil yönetimi karşısında mahçup olacaklardır. Sayın Cumhurbaşkanımızı yakinen tanıyan birisi olarak söylüyorum ki o, soyadı (Gül) ile müsemma bir insandır. Gül, rengini, kokusunu kimseden esirgemeden her yana saçar. Gül'den kimseye bir kötülük gelmez. Sayın Gül'ü en içten duygularımızla kutluyor ve kendisine başarılar diliyoruz. İnanıyoruz ki, onun her çaba, gayret ve başarısı; başta Türkiye'miz olmak üzere, Türk ve İslam Alemi'ne ve tüm insanlığa ışık tutacak, yol gösterecek ve hepsinin hayrına olacaktır. Zira, bu gelişle; "gül döktük yollarına!"