Güneydoğu için son şans!

Suriye süratle iç savaşa doğru sürükleniyor. Dünya efkar-ı umumiyesi, Beşar Esad'ın ve avanelerinin görevi bırakıp gitmelerini boşuna beklemektedir. Halkını katliama tabi tutan zalim ve zorba yönetimlerin başka seçenekleri yoktur. Çünkü, ne denli bir zulüm yapıp milyonlarca insanı kendilerine düşman ettiklerini en iyi kendileri bilmektedir. Bundan dolayı da ya öldürecek, ya da öldürüleceklerdir! Suriye'den komşu ülkelere, bu arada Türkiye'ye vaki olan mülteci akını süratle artacak ve bunların sayısı kısa zamanda on binlerle ifade edilir hale gelecektir. Sınırda tampon bölge kurarak gerekli tedbirler (idari ve askerî) hızla alınmaktadır. Suriye'deki kaotik ortamı fırsat bilen PKK terör örgütü, Beşar Esad'dan da himaye ve destek bularak orada çöreklendi ve melanetlerine orada da devam etmeye başladı. Bu arada Kuzey Irak'taki Kürt yönetimi bağımsızlığını ilan için gün sayıyor! Bu denli bir Kürdistan oluşumu, Türkiye'yi olduğu gibi İran'ı ve Suriye'yi de tehdit etmektedir. Zira nihai hedef (uzun vadeli de olsa) Büyük Kürdistan projesidir. Dünya kamuoyunun Suriye'de gerçekleşen katliamlara karşı seyirci olup hareketsiz kalması, Suriye'nin bölünmesine; bu arada Büyük Kürdistan projesinin gerçekleşmesine hizmet etmekten başka bir mana ifade etmemektedir. Türkiye, bir yandan PKK terör örgütü ile silahlı mücadele yürütürken, diğer yandan da tüm bölgenin barış ve istikrarı için yoğun gayretler sergilemektedir. Bölücü terör örgütü ve onun içimizdeki ve dışımızdaki uzantıları, önlerine gelen hemen her konuyu istismar ederek olaylar çıkarmakta ve bölgedeki şehirleri yaşanmaz kılmak için ellerinden geleni artlarına koymamaktadırlar. Ankara'daki siyasi aymazlar -ki, bunların Güneydoğu'daki örgütleri sıfır çekmektedir- oynanmakta olan oyundaki büyük resmin bütününü görmeden ahkam kesmekte ve bölücülerle ağızbirliği ederek hükümete veryansın etmekteler. Hayati öneme haiz bu meseleyi bile iç politika malzemesi olarak kullanarak; şehit kanından siyasi çıkar beklemektedirler! Halbuki; Mehmet Ağar'ın yerinde ve çok doğru bir tespitiyle; Tayyip Erdoğan ve AK Parti bölgenin son ve en büyük şansıdır. AK Parti bölgenin bir yandan en büyük partisidir ve onun lideri olan Tayyip Erdoğan'a büyük bir sempati vardır. Bu hal, bölge için olduğu kadar Türkiye için de bir şanstır. Yeter ki bu şansı iyi kullanabilelim ve birbirimize düşmeyelim! Tayyip Erdoğan ve AK Parti bugün varsa, yarın olmayacaktır; ama devlet öyle mi?!. Ne olur; biraz iz'an lütfen!