Seneler senesi, bu milletin sorunları hep görmezlikten gelindi. Tabir caizse, bu toplum hep 'cambaza baktırıldı'! Sorunların çoğu inkar edildi; böyle bir mesele yok denilip geçildi. Ahmakça bir yaklaşımla; 'zaman her şeyin ilacıdır' denilerek, sorunlar ertelendi. Zamanla iyileşmesi ve yok olması beklenen sorunlar, gittikçe daha da kökleşerek adeta kangrenleşti. Despot idarelerinde, uydurdukları yalanları birkaç nesle zorla dayattılar. Zannettiler ki, gelecek tüm kuşaklar bizim yalanlarımızla gelişip büyüyecek.. Halbuki, kimse bunların yalanlarına inanmadı; öyle gözükmek zorunda olanlar, bilerek öyle gözüktüler. Despotizm sona erip, kısmi de olsa demokratik hürriyet gelince, dayatmacıların foyaları meydana çıktı. Hile, desise ve tüm yalanlarıyla baş başa kaldılar. Muhatapları bununla da yetinmeyip, tüm bu yalanları yüzlerine çarpmaya başladılar! Kısmi de olsa demokratik idarede; hakları gasp edilenler, ister istemez haklarını aramaya koyuldular. Toplumu idare ettiğini ve akılları sıra yönlendirdiğini zanneden nadanlar, bir gün olsun yürüyenlere bakmadılar. Oysa; sağda, solda, ortada ve her yanda insanlar yürüyor ve haklarını arıyorlardı. Kral'ın çıplak olduğunu hemen herkes görüyor; bir tek kral ve bir avuç avanesi, görmezlikten gelerek dayatmalarına devam ediyordu! Halbuki, halının altına süpürülen ve yok olması beklenen sorunlar öylesine taşıp büyüdü ki, halının bütününü sürükleyecek oldu! Bu durum bile dayatmacılar için mesele değildi; zira, onlar için hayali veya gerçek 'düşman' önemli idi! Gerçek düşman yoksa, hayalini uydurmada üzerlerine yoktu! 'Düşman' onların hayat ve geçim kaynağı idi. Seneler senesi dini ve dindarları görmeyerek; 'irtica' deyip, toplumun mütedeyyin insanlarını 'düşman' belleyip üzerlerine yürüdüler. Aynı şekilde; seneler senesi Kürt'leri ve onların insan haklarını görmezden gelerek ve olmayacak şeyleri onlara dayatarak 'bölücü' türünden bir 'düşman' bellediler ve onların da üzerlerine yürüdüler. Kendi halkları üzerine en acımasız ve şiddetli yürümeyi komünist Sovyetler yapmıştı; ne kadar başarılı olduğu ortada! Bu hali bile göremeyip; insan hak ve hürriyetlerini, insanlara fazla görenlere yazıklar olsun!