Hasbihal

Yurt dışına gidenler ve hele oralarda yıllarını geçirenler çok iyi bilirler ki, bizim ülkemiz kadar sun'i gündemlerle uğraştırılan başka bir millet gösterilemez. Bizim dışımızdaki bütün demokratik ülkeler demokrasilerini insan hak ve hürriyetleri üzerine kurup yeşertmişler; biz ise, demokrasimizi maalesef korku ve vehimler üzerine kurup yaşatmaya çalışıyoruz! Bu yüzden demokrasimiz, on yılda bir askerî müdahalelerle kesintiye tâbi tutulmuştur. Daha açık ifadesiyle demokrasimiz biçilmiştir. Yeniden derlenip toparlanması yılları almış; binlerce yetişmiş insan siyasete karşı soğutulmuştur. Bütün bu olumsuz gelişmelerin tek bir sebebi var; o da millete ve milletin seçtiklerini güvenmemek! Bu zihniyeti biz imparatorluk devrimizden devşirdik. İttihat ve Terakki anlayışıdır bu. Bu anlayışa göre, millet, rüştünü ispat edememiş cahil cühela takımıdır. Bunlar neyi ve kimi seçeceklerini bilemezler. Neyi, nasıl isteyeceklerini de bilemezler. Öyleyse, bu millete dayatmalıdır! Bu anlayışı İnönü CHP'si aynen sürdürmüş ve mahut parti maalesef bugün de aynen sürdürmektedir! Seçilmişlerle atanmışlar arasında bir tercih yapma durumunda, hiç tereddüt etmeden atanmışları öne çıkarırlar. Nedense, seçilmişlerin vatan hainliğinden dem vururlar ama aynı hâli atanmışların yapabileceğini akıllarının ucundan bile geçirmezler. En basit mantıkla soralım: Vatan haininin seçilmişi atanmışı, okumuşu okumamışı pekala olabilir. Bu hâl bir cibilliyet meselesidir. İnsanın seçilmiş veya atanmış olmasıyla alakalı değildir. Hem, bir şey ya vardır veya yoktur. Demokrasi varsa, seçmek ve seçilmişlere inanmak ve güvenmek zorundayız. Seçilmişlerin hatası, yanlışı ve hatta vatana ihaneti olamaz mı? Elbette olur. Yargı ve emniyet ne güne duruyor? Bizim dememiz o ki, insanları şu veya bu kategoriye ayırıp peşinen suçlamak yanlış. Peki, CHP de seçilmiş bir kadro olmasına rağmen, nasıl böyle bir anlayışın içinde olabiliyor? CHP seneler senesi tek başına iktidara ve millete dayatmaya alışmış bir siyasi hareket. İnönü devrinde, CHP il başkanı aynı ilin hem valisi ve hem de aynı zamanda belediye başkanı idi! Ayrıca, CHP'nin bu tavrı, iktidardan yani seçilmiş olmaktan büsbütün ümidini yitirmekten kaynaklanıyor. Daha açıkçası, sandığa millete inanıp güvenemiyor; bundan dolayı da iktidar olabilmeyi sandığın dışında; millete dayatmalarda arıyor!..