Hayret!

A -
A +

Türkiye'mizdeki sistemin kurgusu çok enteresan bir manzara arz ediyor. Dışı seni, içi beni yakar misali; evlere şenlik bir sistem kurup adına demokrasi demişiz. Oysa, halkın kendisini idaresi demek olan demokrasi ile bizim sistemimizin bir ilgisi bulunmamaktadır. Zira, idarenin hiçbir kademesinde halkın esamisi bile okunmamaktadır. İdare adına her şey, tepeden inme halka dayatılmakta ve bunun adına demokrasi denilmektedir. Bununla, kendimizin dışında kimseleri kandıramamışız. Dışımızdaki dünya, ciğerlerimize kadar ne olduğumuzu pekâlâ biliyor. İçeride ise, yalan ve dolanlarımızı kamufle eden bir eğitim sistemi ile nesiller yoğurmaya gayret etmişiz. Zekâsı orta ve ortanın üzerinde olan hiçbir çocuğumuza ve gencimize bu yalanları yutturabilmemiz mümkün olmamış; bu çocuklar sisteme aykırı giderek suçlu duruma düşmüş ve zeki nesillerimizi kendi ellerimizle boğmuşuz. Bu denli bir kötülüğü hangi dış düşman bu millete yapabilirdi?!. Sistem, mütemadiyen kendisine aykırı tipler üretmiş; ayrıca, onlarla mücadeleyi 'devleti savunmak' olarak göstererek meşruiyet aramıştır. Sistem, öz evlatlarını 'vatan haini' ilan etmekten âdeta zevk almış; zira, kendi zorbalığını bu yalan üzerine bina etmiştir. Sistem, kendinden beslenenler ve onların yemledikleri ile karşıt ve sözde devletçi kadroları oluşturarak, gençleri birbirlerine kırdırmayı maharet bilmiştir. Kavganın dozunu kaçırdığında da, birilerine gün doğmuş; bu kez idareyi büsbütün ele alarak, millete sıkıyönetimi dayatmışlardır. Vesayet rejimi denilen bu sistemden beslenenler, bugün, halkın hürriyetlerini genişletecek ve gerçek demokrasiye bir adım yaklaştıracak referanduma 'hayır' dedirtmek için çırpınıyorlar. Neden böyle bir gayretin içindeler biliyor musunuz; resmî, gayri resmî her kademedeki bizim 'polit büro' elemanları ellerindeki imkânları kaybedecekler diye ödleri kopuyor! Zira, bunların sıradan vatandaş olmaya asla tahammülleri yoktur. Zaman değişti; iplikleri pazara döküldü artık! Bakmayın onların sokağa nasıl da çıkıp 'hayır' oyu istemelerine! Birazcık yüzleri olsa buna asla cesaret edemezler ama; dedik ya, birazcık yüz lazım bunun için!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.