Her kafaya göre din olmaz

A -
A +

Her meslek kuruluşu mesleklerine sahip çıkıyor ve başkalarının (diğer meslek erbabının) kendileri hakkında konuşmalarına müsaade etmiyorlar. Yalnızca din konusu bundan istisnadır. Dini bilsin, bilmesin; hemen herkes din adına konuşabiliyor ve hatta pervasızca ahkam kesebiliyor! Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, maalesef hiçbir yetkili yetkisiz kişiden de karşılık görmüyorlar. Dolayısıyla meydan yeri, din adına tamamen başıboştur ve her önüne gelen, istediği yalanı ve iftirayı din diye veya dinî diye yutturabilir. İşin kolayını da bulmuşlar; şöyle diyorlar: "... Bizim dinimiz kolaylık dinidir. Bizim dinimizde zorlama yoktur. Ayrıca hoşgörü dinidir; İslamiyet yorum farkına müsaade etmiştir. Dolayısıyla bu durum, bizim fikrimizdir, bizim yorumumuzdur..." Hoşgörü adına... Fikir özgürlüğü ve hoşgörü adına, bu denli zırvaların ardına saklanarak mukaddes dinimize leke sürmeye onu olduğundan çok farklı göstermeye yelteniyorlar. Bu durumda hakiki İslamiyet gidip bunun yerine, bu sergerdelerin din diye ortaya attıkları saçma sapan şeyler beyinlere zerkedilmeye çalışılıyor ve bunda da maalesef bir kısım sorumsuz medya (tv ve gazete) kullanılmaktadır. Bu nasipsizlere her şeyden önce şunu söylemek gerekir ki, Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerimi, Sevgili Peygamber Efendimizi (aleyhisselam) muhatap alarak kendisine göndermiştir. Sevgili Peygamberimiz de kendisine gelen bu ilahi mesajı (ayet-i kerimeleri) mübarek hadis-i şerifleri ile açıklamıştır. Ayet-i kerimelerin geliş sebebi vardır; bazılarının hükmü sadece indiriliş olayı ile ilgilidir. Bir kısım ayet-i kerimenin hükmü, daha sonradan yeni gelen ayet-i kerime ile kaldırılmış, değiştirilmiştir. Dolayısıyla ayet-i kerimeleri ancak ve ancak Sevgili Peygamberimizin açıklamaları ile anlayabiliriz. Her bir ayet-i kerimeye bizzat muhatap kendisidir. Dolayısıyla onun mealini en iyi kendisi bilmektedir.. Arapça bilmekle Kur'an-ı kerimin esrarı bilinebilseydi; Arapça'nın en ünlü sözlüğünü hazırlamış olanlar imanla şereflenirlerdi. (Bu sözlük; el-müncid olup hazırlayıcıları Beyrutlu papazlardır) Bizim için en güzel örnek Dikkat edilirse bu nasipsizlerin arzuladıkları din, kendi keyiflerine uygun gelen bir dindir. Asla gerçek İslamiyet değildir. Bunun için de, Sevgili Peygamberimizi ve onun binlerce hadis-i şerifini dışlamak isterler ve Kur'an'a göre; yalnızca Kur'an'a göre İslamiyet diyerek meydan yerine çıkarlar. Halbuki; din yani İslamiyet, insana ve onun hayatına gelmiştir. Sevgili Peygamberimiz ise, yüce dinimizin en üstün ve biricik uygulayıcısı olmuştur. O'nun hayatı, yaşayışı; olaylara bakış ve değerlendirişi, her sözü, her hareketi ve hatta hareketsizliği bizim için en güzel örnektir. Peygamberimizin (aleyhisselam) aydınlatması (hadis-i şerifleri) olmadan, gerçeğe doğru bir adım atmamızın imkan ve ihtimali yoktur. Çünkü, dinin esasını teşkil eden iman kısmını akıllar tek başına çözümleyemez. Öyle olsaydı, ne Peygamberlere ve ne de kutsal kitaplara (dinlere) ihtiyaç olmazdı. Cenab-ı Hak, insandaki bu ihtiyacı en iyi bilen olduğundan ve merhametlilerin en merhametlisi olarak, akılları başıboş bırakmamış onları aydınlatmak için kendilerine Peygamber ve kitap göndermiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.