Herkes ihtiyatlı

A -
A +

Kemal Derviş'in işinin çok zor olduğu belli. Günlerdir, sivil toplum teşkilatlarıyla yabancı ülke temsilcileriyle toplantılar düzenleyerek, uygulamak istediği programa destek arıyor. Daha önceleri milletten defaatle istenen fedakârlıkların hiçbirisinden belirli bir sonuç çıkmadığından olacak; hemen herkes ihtiyatlı davranıp aleni ve açık bir destek vermedi. Nasıl versinler ki, sütten ağzı yanan millet artık yoğurdu üfleyerek yiyor! Siyasi yapımızın gereği; kısa ömürlü olup vaadini gerçekleştiremeyen ve bazı sorumsuz siyasetçiler marifetiyle güven sarsılmış ve millet tabir caizse enayi yerine konularak aldatıldığını görmüştür. Bu güven ortamının yeniden tesisi kolay değildir. Her seferinde aldatılan millet niçin ve nasıl güvensin? İçinde yaşamakta olduğumuz kriz, Kasım 2000 tarihinde bas bas bağırmasına rağmen, yetkili ve sorumlular tedbir almak şöyle dursun, ateşe körükle gittiler. Gizli bir el, ülkeyi sanki bilerek ve isteyerek uçuruma sürükledi! Ülkenin gelir gider tabloları önlerinde olmasına rağmen, ihracatı zorlaştıran, hatta imkansızlaştıran ve bunun yanında ülkeyi ithalat cennetine (!) sokan bir dizi kararlar alıp uyguladılar. İhracatçı feryat ediyordu, sesini kimselere duyuramıyordu. Olmayan paramızla, borçlanarak ithalat yaptık. Yerli otomobil üreticileri avuçlarını yalarken ve bir kısmı kapanmak zorunda kalırken, bunları görmezlikten geldik ve ithal otomobili teşvik ettik! Düşük banka kredi faizleriyle bu lüzumsuz ithalatı körükledik. Türk ekonomisinin lokomotifi olan sahalara bakınız: İnşaat sektörünü deprem bahanesiyle bir sene boyunca çivi çakılmasına müsaade etmeden durdurduk. Kurunun yanında yaşı da yakmakta üzerimize yoktur zira! Buna bir de, bürokratik cinnetimizi eklediniz mi, düşmanın yapamayacağını biz içeride kendimize rahatlıkla yapıyoruz! Tekstil sektöründe irili ufaklı yüzlerce işletme kapısına kilit vurdu. Binlerce işçi sokağa atıldı. Avrupa ile yarışan bu sektörümüzün batmasına göz yumduk. İnşaat, otomotiv ve tekstil durunca ülke durdu. Bu, anlatılamaz hali görmemek için kör olmak yetmez! Sıfırı tükettikten sonra; kendilerinin de bir şey yapacak halleri kalmayınca, ABD'den sayın Derviş'i ithal ettiler! Sayın Derviş'in söyledikleri ve yapmak istediği şeyler, yeni değil ki. Bütün bunları, başta siyasiler olmak üzere, ekonomi profesörleri, iş verenler ve aklı yeten herkes söylüyor. Dün de söylüyordu, bugün de söylüyor. İş, bunları yapmakta; yapabilmekte.. Paranın ürküp kaçtığı bu güvensizlik ortamında sayın Derviş bir şey yapabilir mi? Çok, ama çok zor!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.