Huzur veren gazete

A -
A +

Türkiye Gazetemizin 36. yaş gününü; kuruluşundaki ilk günkü sevinç ve heyecanla idrak ettik. Bu mutlu günümüzde, bizi yalnız bırakmayan; başarılarımızın devamını dileyen başta Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere, devlet ve hükümet yetkililerinden, askerî ve mülkî erkandan, mahalli yöneticilerimizden ve kadirşinas okuyucularımızdan kutlama mesajları aldık. Hepsine kalbî şükranlarımızı sunuyoruz. Gazete okumak, medeniyetin gereği bir alışkanlıktır. Okudukça gazeteyle bütünleşir, onun tiryakisi olursunuz. Dolayısıyla, gazete olabilmeniz için ayrı bir renge ve kokuya sahip olmanız gerekir. Türkiye Gazetemizin kokusu ve rengi tek kelime ile 'Huzur'dur. Bakınız; baharın bu güzel pazar sabahında kahvaltınızı gazetenizi okuyarak yapıyorsunuz. Diğer mesai günleri de, ya televizyonunuzun ekranından günlük gazetelerin özetlerini alıyor veya kendi gazetenize göz atarak yola çıkıyorsunuz. Telaşla evden acele çıkmışsanız bile, büronuzda masanın üzerinde gazetenizi ve diğer gazeteleri inceleyerek işe başlıyorsunuz. Güne moralli başlamak!.. Hangi moralle işe başlamanız önemli değil midir? Zamanımızda fazlasıyla dert ve sıkıntının olduğu bir ortamda, bir de gazetenizde abus bir çehre, içinizi karartan kara haberler ve olumsuzluklarla karşılaşırsanız, alacağınız negatif enerjiyle o gününüz harap olacaktır. Oysa, en olumsuzluklarda bile bir güzellik bulmanın yolu vardır; bardağın yarısı boşsa, illaki, boş kısmı görmek ve onu tenkit etmek zorunda değiliz. Yarısı dolu olan kısmını da görebilir; böylece "ya hep ya hiç" garabetinden kurtulur ve; bir şeyin bütünü ele geçmezse bütünüyle de terk edilmemesinin idrakine sahip olabiliriz. İşte Türkiye Gazetemizin diğer gazetelerden olan yegane farkı budur. Okuyucuya hep pozitif enerji verir, okuyucusunu hiçbir zaman hayata kötümser baktırmaz. Çünkü, biz biliyoruz ki, her karanlık gecenin nurlu ve aydınlık bir şafağı vardır! Enver Ören Ağabeyimiz; "Gazete, ayna konumunda olmalıdır. Cereyan eden hadiseler, objektif bir şekilde, yorumsuz; yalın haberler şeklinde gazetede yer almalıdır. Yorumu köşe yazarları yapar. Yayınlarımızdan dolayı hiç kimse ümitsizliğe kapılmamalı, bedbinliğe ve karamsarlığa düşmemelidir..." diyerek yayın ilkelerimizin temelini belirlemiştir. Gazetecilik, yayıncılık her meslekten ziyade sorumluluk gerektirir. Zira hedef kitleniz doğrudan halktır. Yapacağınız yayınlar yıkıcı da, yapıcı da olabilir! Tamamen gazetecinin vicdanına kalan bu inceler incesi halin sorumlular tarafından çok iyi muhasebe edilmesi gerekir. Yayınlarla kamuoyu bilgilendirilir ve yönlendirilir. Türkiye'mizin bulunduğu netameli coğrafya malum. Tarihimiz ve coğrafyamız bizleri devamlı uyanık ve duyarlı olmaya zorluyor. Yayınlarımızla, milli birliğimizi ve bütünlüğümüzü korumaya ve geliştirmeye yönelik bir çabanın içinde olmamız boynumuzun borcudur. Bunun için de kültür dinamiklerimize sahip çıkmamız, okuyucularımızı bu yönde bezeyip takviye etmemiz icap etmektedir. Yayınlarımızda kullanmakta olduğumuz dil bile ne kadar önemlidir! Ülkenin çimentosu!.. Türkiye Gazetemiz kurulduğu günden beri, okuyucusunu kitap ve ansiklopedilerle donatmış ve halen de bu işlevine aynı kararlılıkla devam etmektedir. Sevgili Enver Ören Ağabeyimiz, Bab-ı ali'de 'Huzur'un ekolünü oluşturmuş, onun müesseselerinde yetişen onlarca gazeteci-yazar bugün medyamızın çeşitli kuruluşlarında aynı 'Huzur'un elçiliğini, şerefle yapmaktadırlar. Kadirşinas okuyucularımızdan tekrar istirhamım şudur ki; devlet-millet kaynaşmasına öncülük edip adeta bir çimento görevi üstlenen Türkiye Gazetemize sahip çıksınlar ve abone sayısını çoğaltsınlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.