Huzura bomba!

Seçimler öncesinde ülkemiz terörün yeniden arenası haline getirilmek istenmektedir. Eylemin yapılış tarzına bakılınca tıpkı bölücü örgütün metodlarını ve malzemelerini kullandığı anlaşılıyor. Ama PKK yaptığı açıklamada eylemle bir alakalarının olmadığını söylüyor! Halbuki bu tür olayları yüklenen birileri, bu durumu kendileri için bir başarı ve nam salma olarak görür ve ilan ederler. Maalesef terör budur. Yani masum insanların kanından beslenen en aşağılık ve kalleşçe metodların kullanıldığı hunharca işlenen cinayetlerin adıdır terör. Biz, ülke olarak teröre yabancı değiliz. Tamı tamına çeyrek asırdır ve adına düşük yoğunluklu savaş denen bu bela ile uğraşmaktayız. Neylersiniz ki, böylesine menfur olaylardan bile medet uman dahili ve harici nadanlar mevcuttur. Hatırlayınız, 1999 seçimleri öncesini; Bölücübaşı nasıl paketlenip Türkiye'ye iade edilmişti?! O vakitler Bülent Ecevit azınlık hükümetinin başbakanı idi. Böylesine bir zaferi elde edince (!) seçimler öncesinde şehir mitingleri bile yapmağa gerek görmeden sandığa gitti ve yeniden iktidar oldu! Dost ve müttefik bildiğimiz ülkeler Terör örgütünün dışarıdan, üstelik bizim dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerce desteklendiğini, Mısır'daki sağır sultan bile biliyor. Onlarla mücadele metodları bellidir; bu mücadele hiçbir zaman medya önünde yapılmaz! Yapılırsa, bunun bize faydası olmaz. Ecevit, kendisine sunulan bu paket neticesinde seçimleri kazanınca, bu ikramda bulunanlar, iktidarı boyunca sayın Ecevit'ten bunun bedelini istediler. Ecevit ise, bunların her türlü talebini geri çevirdiği gibi, tam tersini yaptı. Böyle olunca da; bu kez yine Ecevit'le uğraşmaya başladılar! Türk'ün düşmanlarının hedefi bellidir. Onlar, Türkiye'yi ne oldururlar ve ne de öldürürler! Mütemadiyen kendilerine muhtaç kılarak ve asla ileri gitmesine müsaade etmeden yoluna devam etmesini isterler! Onların istedikleri, Türkiye'de gayr-i milli unsurların iktidar olması ve dolayısıyla kendi emirleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeleridir. Terörün yuvalandığı yer bellidir Terörün yuvalandığı yer bellidir. Irak'ın bu günkü yapısından faydalanan örgüt, kuzeydeki Kürt bölgesinde faaliyetlerini sürdürmektedir. Oradan bizim sınırlarımıza sızıyorlar ve ülkemize gelerek her türlü melaneti uygulamaya koyuyorlar. 2. Ordu güneye kaydırıldı, örgüt militanları kaçacak delik arıyorlar. Genel Kurmay'da katıldığımız toplantılarda askeri yetkililer; terörist eylemlerin büyük şehirlere yöneleceğini, altını çizerek vurguluyorlardı. Ankara'daki eylemden sonra da; bu tür olayların büyükşehirlerimizde devam ettirilmek isteneceği ve halkımızın çok duyarlı olması gerektiği ifade edildi. Terörün en büyük amacı muhatabını pes ettirmektir; yıldırmaktır. Gerekli tedbirleri süratle alıp işimize bakacağız ve son derece uyanık olacağız. Asla ayrılığa gayrılığa düşmeyeceğiz. En ufak bir ayrılık göstermemiz terörün ekmeğine yağ sürer. Çeyrek asırlık acı tecrübelerden gerekli dersleri çıkarıp birbirimize düşmemeliyiz. Seçimler öncesi, zaten gereğinden fazla bir gerilim mevcuttur. Kurt dumanlı havayı sever. Bu gerilimi daha da arttırarak teröre prim vermeyelim. En önemli görev siyasi parti liderlerimize düşmektedir. Bütün bir millet onlara bakıyor; onlar da arkalarındaki bu milletin sorumluluğunu hissederek, sözlerini tartarak sarfetmelidirler.