Huzura kastedenler

A -
A +

Yazık ki, bu ülkede akıllar tatile çıkmış! Özellikle muhalefet cephesinden durum böyle... CHP ve MHP, 'demokratik açılım' sürecinin başından beri; iktidar partisi ile DTP'yi aynı kulvarda mütalaa ediyordu. İktidarın; 'anaların gözyaşı dursun' feryatlarını, hainlikle suçladılar ve halen de suçlamaya devam etmekteler. Oysa iktidar partisi, barışı sadece dillendirmişti; bununla birlikte kızılca kıyamet koptu! Bu ülkede neden barış istenmiyor? Bu ülke insanı devamlı savaşla mı yaşamak zorunda? Bu kirli savaştan kimler nemalanıyor? Evet, bu kirli savaşın üzerinden çeyrek asırdan fazla zaman geçti. Bu kirli savaştan beslenenler, âdeta müesseseleştiler. İçeride ve dışarıda tam anlamıyla bir savaş endüstrisi kurulmuş... Bu endüstrinin yaşayabilmesi için kaotik ortama ve şehit kanına ihtiyaç var. Zira kurt, dumanlı havayı sever! İşte, en son yine böyle dumanlı (sisli) bir havada, alçakça kurulan bir pusu sonucunda ciğerlerimiz yeniden dağlandı. Tokat'ın Reşadiye ilçesi aziz şehitlerimizin al kanıyla boyandı. Ana kuzularımız, rütbelerin şahika noktası olan şehitlik şerbetini içip Hakk'a yürüdüler. Bunun akabinde şom ağızlar; biz dememiş miydik; ne açılımı?! demeye başladılar. İşe bakın ki, şehit yakınları acıyla kıvranırken bile, bunlardan daha aklıselimle düşünebiliyor ve bu cümleden olarak: 'Artık bu anlamsız savaş sona ermeli... Daha ne Cengizler gider, giden geri gelmiyor. Savaşı yapanlar da, ölenler de, kurşun sıkanlar da bu ülkenin çocukları. Demokratik açılıma destek veriyorum. Devlet Bahçeli de Deniz Baykal da elini taşın altına koysun. Bu terörü birlikte bitirmeliyiz' diyebiliyorlar. İşte, bizim milletimizin derin hoşgörüsü ve engin merhameti budur. Bütün sıkıntımız da milleti yönetenlerin milletimizi anlamamalarından kaynaklanmaktadır. Hatta, milletimizi hor görmelerindendir. Halbuki, kendileri, o hor gördükleri milletin fersah fersah gerisindedir. Devlet projesinde bir araya gelip çözüm üretemeyen partilerin birlik ve beraberlikten dem vurmalarının manası var mıdır? Bununla milleti kandırabileceklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar. Yanılgılarının ispatı da, işte yukarıdaki bir şehit yakınının haykırışıdır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.