İ­da­re ya­hut yö­ne­tim

A -
A +

İnsan ve in­san top­lu­luk­la­rı­nın ida­re­si, dün­ya­nın en zor işi­dir. Ma­lum; es­ki mü­te­fek­kir­ler il­mi iki ana ko­la ayı­rır­lar. Na­kil ilim­le­ri ve akıl ilim­le­ri. Na­kil ilim­le­ri­ne din bil­gi­le­ri de de­nir. Bun­lar da za­hi­ri ve ba­tı­ni ol­mak üze­re iki kıs­ma ay­rı­lır. Za­hi­ri ilim­ler, iman bil­gi­le­ri ile fı­kıh bil­gi­le­ri­dir. Ba­tı­ni ilim ise ta­sav­vuf ya­ni ma'ri­fet­tir. Din bil­gi­le­ri en yük­sek ilim­ler­dir. Bun­la­rın ara­sın­da en yük­se­ği de tef­sir il­mi­dir. Tef­sir il­mi: Âyet-i ke­ri­me­ler­den mu­rad-ı ila­hi­yi an­la­mak­tır. Bu­nun için de na­kil ve akıl ilim­le­rin­den (82) ana ilim­de söz sa­hi­bi ol­mak ge­re­kir. Tef­sir il­mi­nin zor­lu­ğu­nu ve yü­ce­li­ği­ni ve mü­fes­sir­le­rin kıy­me­ti­ni bu­ra­dan an­la­ma­lı­dır. Tef­sir il­min­den da­hi da­ha zor bir ilim var­dır ki, o da in­san yö­ne­ti­mi­dir. İn­san ak­lı, ta­rih bo­yun­ca sı­na­ma-ya­nıl­ma yo­luy­la, bul­du­ğu çe­şit­li yö­ne­tim şe­kil­le­ri­ni de­ne­miş­tir. Bun­lar­dan hiç­bi­ri, is­te­ni­len so­nu­cu ver­me­miş, ve­re­me­miş­tir! Bu çok önem­li me­se­le­de in­san­lık, za­man­la te­rak­ki ede­ce­ği­ne ma­ale­sef ge­ri git­miş­tir. Me­se­la; ge­çen yüz­yıl­da in­san­lı­ğın ba­şı­na be­la olan ko­mü­nizm (ki, bu­gün bi­le ba­zı ül­ke­ler­de uy­gu­lan­mak­ta­dır) çok kö­tü bir ör­nek­tir. Ko­mü­nizm, dün­ya cen­ne­ti va­at et­me­si­ne rağ­men, uy­gu­la­ma­da tam bir ce­hen­nem ol­muş­tur. Ko­mü­nizm, ta­bi­atıy­la vah­şi ka­pi­ta­liz­me re­ak­si­yon ola­rak doğ­muş­tur. Bü­tün bu olum­suz­luk­lar­dan in­san ak­lı­nın bu­lup, ge­liş­ti­re­rek tat­bik mev­ki­ine koy­du­ğu ve en az kö­tü di­ye tav­sif et­ti­ği sis­tem ise de­mok­ra­si­dir. Ba­zı mü­te­fek­kir­ler de­mok­ra­si­yi, ye­tiş­kin-eği­til­miş in­san­la­rın sis­te­mi ola­rak gö­rür­ler. Ni­te­kim, en mü­kem­mel sis­tem de ol­sa, kö­tü yö­ne­tim ve eği­tim­siz top­lu­luk­lar­da as­la is­te­ni­len so­nu­cu ver­mez. Ar­zu edi­len so­nu­cun esa­sı, el­bet­te ada­let­tir. Şim­di ba­kı­nız, bi­zim sis­te­mi­miz, ge­liş­me­miş de ol­sa de­mok­ra­si­dir. İyi yö­ne­ti­ci­nin elin­de ge­li­şi­yor ve ra­hat iş­le­ye­bi­li­yor. Kö­tü ve ida­re-i mas­la­hat­çı ida­re­ci­nin elin­de ise, bi­la­kis ge­ri gi­di­yor! Her iki şık­ka; mer­hum Özal ve De­mi­rel dö­nem­le­ri ti­pik ör­nek­tir! Özal dö­ne­min­de ham­le üze­ri­ne ham­le ya­pıp, in­sa­nı­mız her ba­kım­dan ge­li­şip iler­ler­ken; De­mi­rel dö­nem­le­rin­de ida­re-i mas­la­hat­çı­lık­la ye­ti­nil­miş­tir. Ay­nı ka­nun­lar, ay­nı mev­zu­at ve ay­nı bü­rok­ra­si ol­ma­sı­na rağ­men, bi­ri­si top­lu­mu dö­nüş­tür­me­yi ba­şar­mış, di­ğe­ri ise, sta­tü­ko­ya ya­pı­şa­rak ve as­la risk al­ma­ya­rak bü­tün bir top­lu­mu ye­rin­de say­dır­mış­tır! De­mek ki iş, sis­tem­den zi­ya­de in­san me­se­le­si­dir. Ye­tiş­kin, eği­tim­li in­san­lar­da so­run var­sa; bu bo­zuk­luk mut­la­ka eği­tim sis­te­min­den kay­nak­lan­mak­ta­dır. Ha­pis­ha­ne­le­ri bi­le, ıs­la­he­vi ola­rak di­zayn et­mez isek; o şart­la­rı te­min edip uy­gu­la­maz isek, içe­ri gi­ren dı­şa­rı çık­tı­ğın­da, eş­kı­ya­lı­ğın­da da­ha bir bi­len­miş ola­rak çı­kar! Bun­la­rın hep­si­ni gör­dük ve ya­şa­dık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.