İdare-i Maslahat

A -
A +

Avrupalılık maceramız malum; 200 senelik bir hikaye. Avrupa'yı Avrupa yapan değerler, bir zamanlar bizim öz malımızdı. Maddi ve manevi kuvvet ve kudretten düşünce; ceket astarımızın içinde unuttuğumuz hakikatimizi arar olduk! Bizden aldığı değerlerle kuvvet ve kudrete erişen Avrupalı da, tamı tamına 200 senedir bize caka satıyor! Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur derler ya; o hesap!.. Mananın unutulduğu günümüzde Avrupalılık, yani modern hukuk normlarına sahiplik zenginliği gerektiriyor. AB, bir yerde zenginler kulübü. Orada, milli geliri 15 bin doların altında ülke yok. Biz, bugünkü halimizle; 3000 dolardan 550 dolar daha fakirleşerek, 3. Dünya Ülkeleri arasında yer alıyoruz! Kim ne derse desin, fiili durumumuz bu. İçeriye ve dışarıya gırtlağına kadar borçlanan; ekonomisine kriz üstüne kriz yaşatan ve gelinen nokta itibariyle dışardan en az 25 bin dolar almadan nefes alamayacak konumda olan garip bir ülke olduk. Bangladeş'e, Moldova'ya acıyorduk. Milyonlarca işsiz ve beş parasız insanlarıyla; çalışanlarına da 100 doları çok gören bu ülkelere hayret eder, garipser ve acırdık. Bugün, onlardan farkımız yok. Asgari ücrete bakın, 35 sene devlet hizmetinde bulunan işçi emeklisine bakın, Bağ-Kur'luya bakın; hep 100 dolar gerçeğiyle karşılaşırsınız! Milyonlarla ifade edilebilen işsizler ordusuna her Allah'ın günü yüzlercesi ekleniyor! Bu halimize bakmadan, AB'ye girmek (tam üyelik) için oturmuş, Ulusal Program yapıyoruz! Avrupalının bizden istedikleri var ya; öyle olmak istediğimizin görüntüsünü kağıt üstünde vermek ve asıl isteklerini de, ilgili mevzuatı 'gözden geçireceğiz' diyerek yuvarlamak, idare-i maslahatçılık değil de nedir? İdamı, 1984'ten beri uygulamıyoruz; idam, tamamen TBMM'nin işidir demek ne manaya geliyor? Bu yuvarlak laflarla kimi kandıracağımızı zannediyoruz? Uygulamadığımız idamı kaldıracak mıyız, kaldırmayacak mıyız? 312. maddeyi zedelemeden gözden geçireceğiz! Bu şark kurnazlığımızı yutacaklar mı zannediyoruz? AB ile uyum konusunda alınması gereken kararlardan hangisi Meclis'in işi değil ki? O halde, yalnızca idamın kalkması konusunu Meclis'e havale ne manaya geliyor? İşler, öyle gözden geçirmelerle olsaydı; tam 200 senedir gezdirdiğimiz bu gözler bir mana ifade ederdi! Adamlar bizden müşahhas adımlar atmamızı istiyor; atacak mıyız, atmayacak mıyız? Niye lafı geveleyip duruyoruz? Benim bu Ulusal Program'dan anladığım ne evet, ne hayır. Yani HAVET! Bakalım Avrupalı ne anlayacak? Zaten, bu fukara ve kriz hallerimizle bizim AB'ye girmemiz, Avrupalının umurunda mı sanıyorsunuz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.