CHP, sandık milletin önüne konduğu günden beri iktidardan düşmüş; sandıkla iktidar olamayacaklarını anlayınca da iktidarı sürekli olarak sandığın dışında aramıştır. Yalnız burada şu hususun altını çizmekte fayda var; CHP, iktidardan düştü ama hiçbir zaman muktedir olmayı elinden bırakmamıştır. Demokrasi adına bu tuhaf durumu, uzun yıllar iktidarı elinde tek başına bulunduran ve bu süre içerisinde her çeşit bürokrasiyi CHP'ye göre dizayn eden İnönü'ye borçludur. O İnönü ki, bununla da yetinmeyerek, öncülük ettiği 1960 askerî darbesinden sonra hazırlattığı 1961 Anayasası ile gelecek iktidarların muktedir olabilme güçlerini büsbütün ellerinden almayı başarmıştır. Gerçek demokrasilerde iktidar halkın elinden alınır. Halktan, ebediyen ümidini kesen CHP, böyle bir yola başvurmayı kendisine vazife bilmiş ve bunu pekâlâ başarmıştır. İşin vahametine bakın ki; 2008 senesine gelmiş ve demokrasiye geçişimizin üzerinden yarım asırdan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen CHP, halen daha iktidarını halkta değil, halkın dışındaki güçlerde vehmetmektedir. Bu garip durum, elbette bugünün meselesi değildir. Düğme, ta başından itibaren yanlış iliklenmiş; onun üzerine yapılan her yeni iliklemede aynı yanlışta ısrar edilmiştir. İşin ne denli ters olduğuna bir kere daha bakın ki; 1937 senesinde Atatürk, İnönü'yü öldü biliyordu. Bu yüzden İnönü'nün çocuklarına vasiyetinde yer verdi. Atatürk'ün ölümünden sonra, başta Mareşal Fevzi Çakmak olmak üzere, her çeşit bürokrasinin zorlanması ile İnönü, yeniden iktidara getirildi. Gelir gelmez kendini "Millî Şef" ilan etti. Paraların üzerindeki Atatürk resimlerini kaldırıp kendi resmini koydu. DP iktidarına kadar (1950) Atatürk'ü neredeyse unutturmuştu. 1950'de DP sandıktan çıktı. DP iktidarı, Atatürk'ün resimlerini yeniden paralara koydurdu. Atatürk'ü Koruma Kanunu çıkardı ve Anıtkabir'i yaptı. 1960 ihtilaliyle DP iktidarı alaşağı edildi. Atatürk'ün bizzat başbakanlığa getirdiği Celal Bayar ve arkadaşları idama mahkum oldu! Bugün bile bu İnönü Atatürkçü, Celal Bayar ise Atatürk karşıtı biliniyor. Ne tuhaf!..