İktidarların şikayete hakları yoktur

A -
A +

İktidar, neredeyse sebep olduğu onca krizleri ve topyekun toplumu içine sürüklediği bunalımdan da muhalefeti sorumlu tutacak! Başbakan, muhalefet partilerinin üst üste verdiği gensoru ve önergelerden bunalmış olacak ki, bu durumu, demokrasiyi tıkamakla ve Meclis'i çalıştırmamakla bir tutup; muhalefeti millete şikayete yeltendi. Dikensiz gül bahçesinde icra-i hükümete alışmış iktidar, öylesine hazımsız ki; karşısında muhalefet olmamasına rağmen, yapılmakta olan muhalefetçilik oyunlarını, 'böyle yıkıcı muhalefet görmedik!' serzenişiyle dillendirdi. Doğru!.. Bu hükümet, karşısında doğru dürüst bir muhalefet görmedi. Bu duruma, biraz da muhalefetin sahip olduğu yetersiz sandalye sayısı sebep olmaktadır. Bununla birlikte, muhalefetsizliğin esas sebebi; 28 Şubat süreciyle başlatılan post-modern darbe gereği; o günkü anamuhalefet partisi olan FP'nin Anayasa Mahkemesi'nde görülmekte olan davası ve anılan partinin güç odaklarınca meşru görülmeyişi (!) dir. Adeta, ademe (yokluğa) mahkum edilen bir görüntü arzediyordu muhalefet.. FP'nin mahkemesi iki seneye yakın sürdü ve süre zarfında parti, ancak kendi canıyla uğraştı! Mahkeme kararından sonra da, kapatılan parti, tam ortasından ikiye bölündü ve anamuhalefet DYP'ye geçti. DYP ise, zaten kendi içinde bir bütünlük arzedemiyordu. Erbakan'ı iktidara taşımanın bedelini ödüyordu! Bu yüzden, büyükçe bir kısım milletvekilleri partiyi terketmiş, diğer bir kısım milletvekilleri de, partide bulunmalarına rağmen, kendi iktidarlarını desteklemiyorlardı. DYP, bu bölünmüşlük ve dağınıklığının yanında, Erbakan kamburu ile girdiği seçimde bedel ödeyerek küçüldü. Bütün bu handikaplar, FP ve DYP'ye gerekli muhalefeti yaptırmadı. Hükümetin bu başarısızlığı ve sebep olduğu bunalım ortamında, Süleyman Demirel'i muhalefet partisi lideri olarak düşünebiliyor musunuz? Gök kubbeyi hükümetin başına yıkar ve ona adım attırmazdı! Meydanlara iner, milleti peşine takar ve sandığı söke söke milletin önüne getirirdi! Şimdi bile; eski bir Cumhurbaşkanı olarak ve siyasetin üstündeki kişiliğiyle yaptığı muhalefeti, muhalefet partileri yapabilmiş değildir. Hükümetin yanlış ve teslimiyetçi politikaları yüzünden perişan olan millet, kendiliğinden sokağa dökülmesine rağmen, muhalefet partileri bu durumu değerlendiremedi ve hükümeti alaşağı edemedi! Ne talihsiz bir dönem yaşıyoruz ki, iş başına getirdiğimiz iktidar ve muhalefet partileri hep birlikte başarısızlığın ve beceriksizliğin daniskasını sergiliyorlar! Bundan çıkan hüküm şudur: Demek ki, bu milletin bir ettiği var; çekecek! Ne demiş büyük veli: 'Haşa, zulmetmez kulunu Hüdası, Kulun çektiği, yaptığının cezası!'

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.