İlerisini görmek

Gelişen teknoloji ile beraber dünya hızla değişiyor. Dün, hayali bile zor olan birçok şey bugün gerçekleşiyor. Dün de elbette değişim vardı ama, bu denli hızlı ve baş döndürücü değildi. Fert, toplum ve devletler bazında, ilerisini görüp de bu değişime sağlıklı bir şekilde ayak uydurabilenler; globalleşmenin zararlarından emin olabilirler. Dolayısıyla, globalleşmenin getirisini ve götüreceklerini önceden görüp ona göre tedbirler almak gerekir. Artık, bundan böyle; dünya üzerinde yalnız ve kapalı bir şekilde yaşamanın imkan ve ihtimali kalmamıştır. Olsaydı; totaliter rejimlerin en baskıcısı olan komünist Sovyetler, bu tehdide dayanırdı. Yegane sebep; petrol! Globalleşmeyi rahat bir şekilde sindirebilecek ve en az zararla atlatabilecek rejimler, elbette açık, şeffaf, adil ve demokratik olanlardır. Kapalı rejimler, ne denli baskıcı olurlarsa olsunlar, önünde sonunda açılmaya ve dışarısı ile temas ve iş birliğine mecburdurlar. Zira, bugünkü iletişim araçları ile hiçbir şeyin gizli kalması ve örtülmesi mümkün değildir. Kapalı ve baskıcı rejimlerin en çok korktukları şey, üzerlerinden şalın çekilmesidir. Şalı ise, bugünkü iletişim araçları pekala çekiyor ve krallar bütün çıplaklıkları ile ortaya çıkıyor! Hele, bu rejimler; bir de ellerinde petrol gibi asrın enerji kaynaklarını bulunduruyorlarsa, sadece bu halleri bile onların hedef ülke olmalarını zorunlu kılmaktadır! Malum; zor oyunu bozar! Her iki Cihan Savaşı ve o gün bugün yapılmakta olan bütün savaşlara dikkat edin; yegane sebeplerinin petrol olduğunu görürsünüz. Sahiplerine huzur vermeyen bu nimet, herkesin ihtiyacı olup; özellikle güçlü devletlerin iştahını kabartmaktadır. Her devirde olduğu gibi bugün de; mahut güçlü devletler iştahlarını tatmin için, mutlaka bir sebebini bulup, bu nimeti güçsüz devletlerin ellerinden alırlar. İrade ortaya konmalı Dün, iki kutuplu dünyada, bu durum biraz olsun dengelenebiliyor, petrolün asli sahiplerine bir pay biçilebiliyordu. Görüldüğü üzere; tek kutuplu kalınan dünyada bu pay da asli sahiplerine verilmek istenmemektedir! Güçsüz devletlerin, hiç olmazsa ellerindeki bu nimeti paylaşabilmeleri adına; kapalı rejimlerini açmaları; şeffaf, açık, adil ve demokratik olmaları gerekmiyor mu? Bütün bu temenniler, elbette akşamdan sabaha olmaz ama, bu yöndeki iradenin ortaya konması gerekir. Böylece, dünyada yalnız kalınmaz ve uğranılan felaketler karşısında yandaş bulunabilir...