Irak, Afganistan değildir!

Irak'a düşünülen harekat konusunda İngiltere'den sonra, Fransa ve Almanya da ABD'nin politikalarını desteklediklerini açıkladılar! Geriye Rusya ile Çin kalıyor ki, malum; Rusya'nın daha epeyce bir süre kendi iç sorunları ile boğuşacağı ve dünya siyasetinde etkili olamayacağı biliniyor. Çin ise, uyuyan dev konumunu şimdilik muhafaza ediyor! Irak Afganistan değildir. Irak, dünyanın 2. büyük petrol rezervlerine sahip bir ülkedir; buraya vaki bir saldırıda, başta buranın petrolleriyle beslenen Uzak-Doğu ülkeleri olmak üzere bütün dünyanın etkileneceği su götürmez bir gerçektir. ABD, belirli bir süre için, dünyadaki bu petrol açığını kapatabileceğini söylüyor ama; nereye kadar? Taşıma su ile değirmen dönmeyeceğine göre, yeni bir petrol krizi kapıda demektir! Hele Saddam bir çılgınlık yapar da, kendi içindeki ve bölgedeki petrol kuyularını hedef alır ve ateşe verirse, bütün bir insanlık bunun bedelini uzun seneler ödemek zorunda kalır! Çünkü, Saddam'ın elinde Suudi Arabistan'ı vurabilecek uzun menzilli füzeler mevcut! Köşeye sıkıştırılan Saddam böyle bir deliliği yapar ve rahatlıkla benden sonrası tufan diyebilir! Zaten bölge ülkelerinin hemen hepsi ABD'nin yanındadır ve tabiatıyla bir savaş durumunda; Irak'a, hepsine karşı saldırı hakkı kendiliğinden doğmuş olacaktır! Barışçı Clinton yönetiminden sonra ABD'de iş başına şahinler geçmiş bulunmaktadır. Başkan George W. Bush, babasının yarım bıraktığı Irak harekatını ne pahasına olursa olsun tamamlamak istemektedir. Yahudi politikalarına angaje olan Bush, Irak'ı bir Afganistan ile karıştırmaktadır! Güvendiği üstün silah gücü sayesinde, Irak'ın hava gücü tesirsiz hale getirilse bile; çok iyi donanımlı muazzam kara gücünü, zannedildiği kadar kolay dize getiremeyecektir! Böyle bir savaşta Irak'ta sebep olunacak çok büyük sayıdaki sivil insan kayıpları, dünyayı ayağa kaldıracak, müsebbiplerine lanetler yağdıracaktır! ABD yönetimi, çok üstün silah gücüne güvenmenin yanında; bölgeyi asırlarca elinde bulunduran Türkiye'ye danışmak ve ondan, kendisine lazım olan aklı almak zorundadır! Dost ve müttefiklik de bunu gerektirmektedir! Zor, oyunu bozar ama; bazen yeniden kurmaya yetmeyebilir! Zira, burası Orta-Doğu'dur. Burada bir taş yerinden oynadı mı, arkası sökün eder! Kendisine çok güvenen dünyanın yegane süper gücü ABD bile, bunun altından kalkamayabilir! Unutulmamalı ki, köşeye sıkıştırılan ve ölümle yüz yüze bırakılacak Saddam'ın kaybedeceği hiçbir şey yoktur! Onu şimdiye dek palazlandıran ABD ve Batı ülkeleri, zoru seçmeden önce bir kere daha iyice düşünüp taşınmalıdırlar! Aksi halde, bindikleri dalı kesmeleri işten bile değildir!