Irak­lı­nın ba­kış açı­sı

A -
A +

Terör ör­gü­tü PKK, Ku­zey Irak'tan ön­ce Su­ri­ye'de yer­leş­miş­ti. O va­kit­ler, Su­ri­ye'nin ba­şın­da Türk ve Tür­ki­ye düş­ma­nı Ha­fız Esad bu­lu­nu­yor­du. Ha­fız Esad, Türk­lü­ğün ebe­di düş­man­la­rı­nın ta­şe­ron­lu­ğu­na so­yun­muş­tu. Tür­ki­ye'miz ile Su­ri­ye ara­sın­da uzun se­ne­ler hiç­bir mü­na­se­bet yok­tu. Ne­den ol­du­ğu­nu kim­se­nin an­la­ya­ma­dı­ğı şe­kil­de; se­ne­ler son­ra, bi­zim as­ke­ri­miz, Su­ri­ye'nin an­la­ya­bi­le­ce­ği li­san­la bir gür­le­di. Ha­fız Esad, der­hal yel­ken­le­ri­ni in­dir­di ve PKK'yı sı­nır dı­şı et­ti. Kim­se­nin an­la­ya­ma­dı­ğı hu­sus şu­dur: Bu, o ka­dar ko­lay ola­cak idiy­se; ni­çin da­ha ön­ce, Ha­fız Esad'ın an­la­dı­ğı dil­le kim­se ko­nuş­ma­dı?!. Su­ri­ye'den çı­kan PKK mi­li­tan­la­rı bu kez Irak'ın ku­ze­yi­ni ye­ni me­kan­la­rı edin­di­ler. Ma­lum, Bi­rin­ci Kör­fez Ha­re­kâ­tı'ndan son­ra, ABD'nin sa­hip­len­me­si ile, Irak'ın mer­ke­zî ida­re­si, ya­ni Sad­dam Hü­se­yin, 36. pa­ra­le­lin ku­ze­yi­ne (PKK'nın da yer­leş­miş ol­du­ğu böl­ge) mü­da­ha­le im­kâ­nın­dan mah­rum kı­lın­mış­tı. İş­te, tam o va­kit­ler, Irak'ın ku­ze­yin­de âde­ta baş­ka bir dev­le­tin te­mel­le­ri atıl­dı. O va­kit­ler, Irak'ın ku­ze­yi­nin yö­ne­ti­mi Ta­la­ba­ni ile Bar­za­ni'nin yö­ne­ti­mi­ne bı­ra­kıl­mış­tı. İkin­ci Kör­fez Ha­re­kâ­tı'ndan son­ra ise, Ta­la­ba­ni, Irak'ın mer­ke­zî ida­re­si­nin ba­şı­na ge­ti­ril­di. Ku­zey de Bar­za­ni'ye bı­ra­kıl­dı! Bar­za­ni, adı ko­nul­ma­mış bu dev­le­tin ku­rum ve ku­ru­luş­la­rı­nın bir­ço­ğu­nu ha­ya­ta ge­çir­di. ABD, Ku­zey Irak'ın her ka­rış top­ra­ğı­nı (bu ara­da PKK kamp­la­rı­nı) gö­zet­le­mek­te­dir. ABD'nin ve Ba­tı­lı bir­çok ül­ke­nin (bun­la­rın ço­ğu, bi­zim dos­tu­muz gö­zü­ken müt­te­fik­le­ri­miz!) PKK'yı te­rö­rist ör­güt ilan et­me­le­ri, bi­zim ka­na­ati­mi­ze gö­re 'ker­hen'dir. Zi­ra, bun­da sa­mi­mi ol­sa­lar ge­re­ği­ni ya­par­lar­dı! Ne­dir ge­re­ği der­se­niz, PKK'nın fi­nans kay­nak­la­rı­nı kes­mek ve Ku­zey Irak'ta­ki bu şer olu­şu­ma son ver­mek­tir. Bi­ze (Tür­ki­ye'ye) Ku­zey Irak'la ve Irak'ın mer­ke­zî ida­re­si ile di­ya­log ku­run de­ni­yor. Bu di­ya­lo­ğu ger­çek­leş­tir­dik. Ama, bir ne­ti­ce ala­mı­yo­ruz. Çün­kü, her iki yö­ne­tim de bi­ze; 'biz, si­ze yar­dım et­mi­yor de­ği­liz; ede­mi­yo­ruz!' di­yor­lar. Mer­ke­zî Hü­kü­met'in yet­ki­li­le­ri ile (Irak Sa­vun­ma Ko­mis­yo­nu baş­ka­nı ve üye­le­ri) An­ka­ra'da bir top­lan­tı yap­tık. TBMM Mil­li Sa­vun­ma Ko­mis­yo­nu baş­ka­nı ve üye­le­ri bu top­lan­tı­da ha­zır bu­lun­du. Biz de o top­lan­tı­da idik. Edin­di­ği­miz in­ti­ba; özet ola­rak boş­tu. Irak­lı ko­mis­yon baş­ka­nı; 'Ku­zey Irak, bi­zim kon­tro­lü­mü­zün dı­şın­da­dır. Sad­dam'ın gü­nün­de de, bu­gün de bu böl­ge­ye di­rekt ola­rak ka­rı­şa­mı­yo­ruz. Şa­yet, Ku­zey Irak Yö­ne­ti­mi'nin, PKK ile her­han­gi bir iş bir­li­ği­ni tes­pit et­miş ise­niz, bi­ze bil­di­rin, ica­bı­na ba­ka­lım!' di­yor. Di­yor ama, şu­nu da ek­le­me­den ede­mi­yor: 'Biz Irak ola­rak, dı­şa­rı­dan ge­le­bi­le­cek bir sal­dı­rı­ya kar­şı ko­ya­bi­le­cek güç­te de­ği­liz. Zi­ra, he­nüz iç gü­ven­li­ği­miz­le bo­ğu­şu­yo­ruz!' (Bu ko­nu­ya ya­rın­ki ma­ka­le­miz­le de­vam ede­ce­ğiz. F.B.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.