Irak'ta tehlike çanları

ABD, Irak'tan 50 bin kişilik son muharip gücünü de çekti. Böylece başkan Obama vermiş olduğu sözde durmuş oldu. Şu anda Irak'ta yalnızca 56 bin kişilik ABD'nin özel güvenlik şirketi Blackwater kaldı. Malum bir şirket, şiddet uygulamak, rüşvet, ihracat kurallarını ihlal etmek suçlarından ABD hükümeti tarafından suçlu bulundu ve 42 milyon dolar cezaya çarptırıldı. Bu şirket, dünyanın çeşitli ülkelerindeki illegal yapılanmalara (bu arada PKK'ya) gizlice silah satıp eğitim vermek gibi eylemleriyle ünlü. ABD'nin muharip güçlerinin çekilmesiyle Irak diken üstünde. Hani ABD, Irak'a demokrasi getirmek için bu harekâtı düzenlemişti?!. Ülkeyi fiilen üçe bölerek ve tıpkı Pakistan ile Hindistan arasında çıban başı olarak bırakılan Keşmir misali; Kerkük'ü, her an patlamaya hazır bir bomba gibi bırakarak gitti! Irak, kuzeyinde barındırdığı Kürdistan dolayısıyla yalnızca Irak'ı değil, bütünüyle bir bölgeyi ve özellikle de Türkiye'mizi yakından ilgilendirmektedir. Irak'ta Bağdat merkezli bile bir istikrardan söz etmek mümkün değildir. Yazıklar olsun o ABD'ye ki, onca senedir işgal ettiği Irak'ta halk, bugün Saddam'ın zulmünü aramaktadır! ABD isteseydi, Kuzey Irak'ta kümelenen PKK'yı 24 saatte bitirebilirdi. İstihbarat paylaşımı yapıyoruz taktikleriyle, tavşana kaç, tazıya tut politikası güdüyor! Türkiye de bunu bilerek yer gözüküyor. İşte ABD ile Türkiye'nin ittifak ve dostluğu! Kürtlerin, işgal öncesi ve işgal esnasında ABD'ye nasıl müzahir olduklarını pek iyi bilen Araplar; Irak'ın ABD'siz günlerini dört gözle kollamaktadırlar! Beklenilen günler hızla yaklaşmaktadır. Tehlikeyi sezen terör örgütü sığınacak liman aramaktadır! Türkiye'miz istese de istemese de Irak'ta gelişecek olayların içinde olacaktır. Zira, orada patlayan her bomba, Türkiye'mizin en azından camlarını kırmaktadır! Dolayısıyla Türkiye, Irak'ta gelişecek olaylara bigane kalamaz. Irak, Türkiye için öylesine bir ateş topu ki, kaçsa da üzerine geliyor. Şu halde; akılcı yaklaşımlarla meselenin üzerine üzerine gitmekten başkaca çare yoktur.