Irak Meclisi'nin Savunma Komisyonu Başkanı, sorularımıza cevap verirken çok rahattı ama, bizleri ikna edip rahatlatamadı. Midemizi en çok bulandıran cümlesi şu idi: "Kuzey Irak'ta, yalnızca PKK ve PEJAK'ın idaresinde bulunan yerler vardır. Buralarda ne ABD'nin (!), ne Merkezî Irak Yönetimi'nin ve ne de Kuzey Irak'taki oluşumunun bir otoritesi yoktur." Kendilerinin müdahale etmelerine ABD müsaade etmiyor; peki, ABD'nin müdahale etmesine kim karşı çıkıyor?! Kendilerinin, gücü yok! İç çekişmelerle boğuşuyorlar.. ABD'nin de mi gücü yok?!. Güldürmeyin insanı! Iraklı Savunma Komisyon Başkanı: "Kuzey Irak'ta yerleşip Türkiye'yi tehdit eden PKK ile mücadele konusunda sizden farklı düşünüyoruz. Ben, Saddam döneminde o bölgede yaşadım. Ne o gün ve ne de bugün o bölgede bir kontrolümüz yoktur. Biz, daha önce üniter devlet sistemini (Saddam döneminde) yaşadık. O dönemde, Türkmenler soykırıma tabi tutuldu. Dolayısıyla biz, o sistemden çok çektik. Şimdi ise, federal sisteme geçtik. Yeni sistemimizde, bölgeler, iç güvenliklerini kendileri sağlıyorlar. Mesela; Basra'da yerel federal yönetim vardır. Basra valisi bir suç işlerse, Merkezî İdare'nin bunu azl yetkisi yoktur" dedi. Dikkat edilirse, hem Merkezî İdare'nin ve hem Kuzey Irak'taki yönetiminin yetkilileri, PKK ile mücadele konusunda hep kaçamak cevaplar veriyorlar. Devamlı şekilde topu taca atıyorlar! Demek oluyor ki, biz bunlarda diyaloğa devam edelim, ancak, bunlardan hiçbirisi bizim gerçek muhatabımız değildir. Hiç değilse, bugün için değildir. Bugün, bizim tek muhatabımız vardır. O da Amerika Birleşik Devletleri'dir! ABD, PKK'yı, bölgedeki yegane etkin güç olabilmek adına rezerv olarak tutuyor! ABD istese, PKK, bir gün bile bölgede kalamaz! Barzani, görevinin sonuna gelen Bush'un ziyaretine gitti. Bu demek oluyor ki; Irak konusunda ABD'nin bir devlet politikası vardır. Ve, hangi başkan işbaşına gelirse gelsin, bu politika değişmez. ABD, Irak'tan tamamen çekilse bile, Kuzey Irak'tan çekilmez. Zira orada yeni askerî üsler inşa etmektedir. Zaten, Kuzey Irak yönetimi de ABD'nin Irak'ı tamamen terkini istemez. Böyle olduğu takdirde, Araplar, Kürtleri bir kaşık suda boğarlar! Netice olarak, Irak denilen bu netameli bölgede, tam bir 'cambaza bak!' oyunu oynanmaktadır. Bakalım bu oyun nereye kadar gidecek?..