Artık bu saatten sonra dünyada hiç kimse insanlık dersi vermeye kalkışmasın! Çünkü; insanlık değerlerini ellerinde tuttuklarını iddia edenler, en başta kendileri bu değerlerle taban tabana zıt eylemler içindedirler. Medeniyet, gerçekten "tek dişi kalmış canavar" konumundadır. Tek kutuplu kalan dünyada ABD ve onun yandaşları bu tür cinayet ve vahşetleri bütün dünyanın gözleri önünde icra ederken, acaba dünya nerededir? Bakınız; İsrail dünyanın gözünün içine baka baka; tanklarla, makineli tüfeklerle, toplarla ve helikopterlerden fırlattığı füzelerle direkt olarak sivil halkı hedef alıyor, katliam yapıyor. Başbakan Erdoğan'ın ifade ettiği gibi tam bir "devlet terörü" sahneleniyor ve "barış bombalanıyor!" Kendi devletlerinin tatbik mevkiine koyduğu bu denli vahşete bir kısım İsrailliler de daha fazla dayanamayıp karşı koyuyor. Tam bir soykırım uygulanıyor! İyi güzel de; başta BM, NATO ve AB olmak üzere; insan hakları savunuculuğunu dillerine pelesenk edip başkalarını suçlayan ve bu uğurda envai çeşit dayatma ve yaptırımda bulunan medenî âlem nerededir? Neden bunların sesleri çıkmamaktadır? Beşeri duyguların böylesine dumura uğradığı bu "milenyum çağı"nı istikbalin tarihçileri nasıl yazacak ve günümüz insanlığını ne şekilde vasıflandıracaktır? İsrail; çocuk, kadın genç, yaşlı demeden tam bir soykırım uyguluyor. Bir Filistinliyi öldürdüğünde en az on Filistinliyi daha beter bileyerek, nereye varmak istiyor? NATO'yu biliyorsunuz; dün, iki yüz elli bin Bosnalının katline seyirci kaldıktan sonra Sırbistan'a müdahale etti ve neden sonra Avrupa'nın göbeğindeki vahşete son verdi. Aynı NATO, Orta Doğu'daki vahşete neden müdahale etmemektedir? Hemen her gün televizyon ekranlarından yansıyan katliam görüntüleri, üzerlerine ölü toprağı serpilmiş Arap ve İslam Âlemi'ni de uyandırmaya yetmiyor! Düne kadar İsrail'in her eylemini destekleyen ve İsrail'i yüreklendiren ABD, son Gazze vahşeti karşısında, ilk defa; BM de direkt destek veremiyor ve çekimser kalıyor! ABD'nin kendi pozisyonuna çok uygun bir karar! Zira aynı vahşeti kendisi de Irak'ta, Irak'ın sivil insanlarına uyguluyor. Bu kan nerede ve nasıl duracak?!. ABD askerlerinin, hapishanelerde Iraklı mahkumlara karşı tatbik mevkiine koydukları akıl almaz işkenceler ABD'nin ipliğini zaten pazara çıkarmıştı. Yeni yeni fotoğraflarla bu kepazelik ve bunun uygulayıcılarına verilen göstermelik cezalarla ABD'nin bir şey demeye hakkı var mıdır? ABD, kendi pisliğini temizlemenin (Nasıl temizlenebilecekse?) derdine düşmüşken bir de İsrail'in vahşetine destek vermekle büsbütün hedef olmamak için "çekimser" oyu ile olayı geçiştirmeye çalışmıştır. ABD'nin aymazlığı yüzünden Orta Doğu'da akmakta olan Filistinlilerin kanına bu kez de Iraklıların kanı eklenmiştir. Bu kanın nerede nasıl duracağını ABD bile kestirememektedir...