İsrail'in fırsatçılığı

İsrail'in Gazze'yi yakıp yıkmasına ve yüzlerce masum sivili; çoluk-çocuk, kadın, yaşlı demeden hunharca öldürmesine, bütün dünya ülkelerinin seyirci kalması, sizi şaşırtmasın! Zira, dünyanın yegane süper gücü ABD, seyirci kalınca, diğer ülkeler de ister istemez onu, yani ABD'nin siyasetini takip etmek zorunda kalıyor! Bu durumun tek istisnası Türkiye ve Türkiye'deki iktidarda bulunan siyasi partinin lideri Recep Tayyip Erdoğan'dır. Tayyip Erdoğan, bütün dünyayı karşısına alarak, Filistin'deki mazlumların yanında yer aldı. Hem de bu aymazlıklarını, bütün dünya ülke liderlerine haykırarak dillendirdi. Keza, eşleri Emine Erdoğan Hanımefendi de, Filistin'e komşu ülke liderlerinin eşlerini İstanbul'da toplayarak, İsrail'e karşı derhal ateşkes çağrısında bulundular. Türkiye'nin bir başına ve BM Güvenlik Konseyi'nin kahir ekseriyetle istemiş oldukları ateşkese İsrail; maalesef olumlu cevap vermedi. Belli ki, İsrail, ABD'deki başkan değişiminin gerçekleşeceği boşluğu fırsat biliyor ve bu fırsatı sonuna kadar değerlendiriyor! Zulme rıza göstermek, zulmü işlemek gibidir. Dolayısıyla ABD'nin ve yandaşı ülkelerin vebali büyüktür. Bizim kanaatimize göre; İsrail'den sonra en büyük vebal, başta Arap ülkeleri olmak üzere, baştan sona bütün İslam ülkelerinindir. İslam ülkelerinin çoğunun -belki de hepsinin- halklarının kan ağladığını biliyoruz. Ama, liderleri, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın!" aymazlığı içinde. Sustukça sıranın kendilerine geleceğini bilmeyecek kadar aymaz ve ebleh halleriyle; "dilsiz şeytanlar"ı andırmaktadırlar. İslam ülkelerinin liderlerinin bu halleri, Müslümanlığımızın resmidir. Zira, balık baştan kokar ve "nasılsanız öyle idare edilirsiniz!" Müslümanların başlarındaki idareciler, kendi Müslümanlıkları gibidir. Allah'ın vermiş olduğu petrol nimetinin musluğunu kıssalar, başta İsrail olmak üzere, bütün dünya ülkelerini hizaya sokacaklar ama!..