Başlıktaki ifade, başıboş, sorumsuz ve benden sonrası tufan idraksizliğindeki Yeniçeri taassubudur. Neyi ve niçin istemediklerini bilmezler. Bu durum, kendi zararlarına da olsa aynıdır. Çünkü, bu bir yaradılış, yani cibilliyet meselesidir ve; buyurulduğu şekliyle; her kap içindekini sızdırır. Bundan dolayıdır ki, millete hizmet yolunda çırpınıp gecesini gündüzüne katanlar, bu denli çıkışlara aldırmadan yollarına devam etmelidirler. İktidar partisi, bir kardeşlik projesi geliştirerek ortaya koydu. Bu projenin şimdiye kadar ortaya konmaması, devlet ve millet hayatımızda bizlere nelere mal oldu; cümle âlemin malumudur. Bizim gibi öz kaynakları kendi insanının ihtiyaçlarına yetmeyen bir ülkenin, çeyrek asırda 300 milyar doları heba etmesi ne anlama geliyor; hiç düşünüldü mü? Bu "istemezükçüler" heba edilen bu 300 milyar dolarla on tane GAP projesinin bitirilebileceğini ve yalnızca Güneydoğu Bölgemizin değil, bütün bir Türkiye'nin, göz kamaştırıcı bir şekilde kalkınacağını bilmiyorlar mı? Ben size, bu "istemezükçüler"in neleri istemediğini söyleyeyim. Bunlar her şeyden önce, akmakta olan kanın durmasını istemiyorlar. Acı ve gözyaşlarını gömmek istemeyenler, acı ve gözyaşlarının daha da artmasını arzu etmektedirler! Bunun başka türlü bir izahı olabilir mi? Bütün dünyanın bildiği gibi orada dönmekte olan büyük bir uyuşturucu rantı var. Bu ranttan geçinenler, elbette bu kanın durmasını istemezler. Avrupa'yı haraca kesenler, bu rantlarının bitmesini elbette istemezler. 300 milyar dolar sokağa atılmasaydı; bu ülkenin üniversitelerini bitirmiş gençleri böyle işsiz mi kalırdı? Ülkemizdeki işsizliği dillerine dolayıp istismara kalkışan şom ağızlılara bakınız; bunlar söylemlerinde asla samimi değillerdir. Samimi iseler, "istemezük!" diyemezler. Allahü teala akıl ve iz'an versin!