İstikrar... İstikrar... İstikrar!

Merhum Özal'dan sonraki 90'lı senelerin, ta 2003 seçimlerine kadar kayıp yıllar olduğunu hepimiz biliyoruz. O zamanki siyasi parti liderlerinin hemen hepsi, resmî geçit yapar gibi başbakanlık koltuğuna oturdu. Bunlardan hiçbirisi ülkemizi kaostan kurtarıp gün ışığına çıkaramadı. Kaostan ancak milletimizin sağduyusu sayesinde; 2003 genel seçimleri ile AK Parti'yi tek başına iktidara getirmesi ile kurtulduk. Ama, biliyorsunuz sevgili okuyucularım; birileri, aziz milletimize istikrarı çok görüyor! Bu birileri, yine AK Parti iktidarları sayesinde gün ışığına çıkmakta ve milletimiz, bunların hallerini ibretle seyretmektedir. Son altı senelik AK Parti iktidarına, yani ülkemizde sürdürülmekte olan istikrara az kastedilmedi! Malum, bu birileri yarasa misali olup, karanlıkta görür, karanlıktan hoşlanır ve karanlıkta iş görürler! Bundan dolayı da istikrardan nefret ederler. Siyasi istikrarın meyvelerini milletçe yemeye başladık. Geçen gün, eşi yeni doğum yapan bir arkadaşım söyledi. Kendileri ailece Merter'de oturuyorlar. Doğumdan sonra, semtlerindeki Sağlık Ocağından gelmişler ve bebeğin aşı günlerini bildirmişler. Aşılarını, sağlık ocağında ücretsiz yaptırabileceklerini söylüyorlar. Doğumun gerçekleştiği hastane, ailenin ikamet ettiği adrese bebeği bildiriyor ve aşıları için gerekli tedbirin alınmasını salık veriyorlar. Bu hâli duyunca Rabbime hamdettim. Çünkü, böylesi durumlarla ancak Avrupa ülkelerinde karşılaşabilirdik. Nitekim, şimdi yazacağım bir hususu, daha önceki yazılarımda da vurgulamıştım... Seneler önce Avrupa'da bir arkadaşımın evinde misafir iken kapı çalmış ve gelen kişi, hane sahiplerinin köpeğinin aşı gününün geldiğini bildirmiş ve bendeniz, hayretler içinde kalmıştım. Zira, orada hayvana gösterilen ilgi, benim ülkemde daha insanımıza gösterilmemekte idi! Sürekli sessiz devrimlere imza atan Sağlık Bakanımızı tebrik ediyoruz.