stikrarı (tek partili iktidarı) on yıldan fazla bekledik. Geçen o süre içerisinde (1991-2003) 12 yıl Türkiye'de taş üstüne taş konulmadı. Halbuki nüfusu devamlı artan bir ülkeyiz. Buna paralel olarak bir büyümeyi; (ortalama yüzde 7-8) yakalamak zorundasınız. Aksi halde, işsizler ordusu oluşur ve toplumda sosyal çatışma çıkar. Geçen 12 senelik süre zarfında bu toplumda patlama olmamışsa, bunu, toplumumuzun inanç derinliklerinde aramak gerekir. Öylesine kötü idareye Batı'daki hiçbir demokratik toplum bigane kalmazdı, kalamazdı. Bizler ve toplumumuzun kahir ekseriyeti nasıl istikrarı istiyor ve iktidarlardan hamle üstüne hamle yaparak Türkiyemizi muasır medeniyetin üzerine çıkarmasını istiyorsak; az da olsa bir kısmımız da istikrarsızlığı yani kaotik ortamı arzulamaktadır. Zira kurt, dumanlı havayı sever! Bunlar (dürüst olmayanlar) karanlıktan medet umarlar! Şeffaflıktan nefret ederler. Foyalarının ortaya çıkmasını istemezler. Gelişmiş demokrasilerdekinin aksine bizim toplumumuz maalesef hadiselere gereği gibi ilgi duymamakta ve duyarsız davranmaktadır. Dürüstler her nedense atılgan değil! Halbuki; (İnönü'ye mal edilir ama, bu doğru değildir) namuslular da namussuzlar kadar cüretkar olmadığı müddetçe, hak ve hakikat namına hiçbir oluşuma imkan ve ihtimal yoktur. Dikkat ediniz; hemen her sahada bizim toplumumuzda öne çıkanlar, meydan yerini sahiplenenler hep bu karanlıktan medet umanlardır. Dürüstler her nedense atılgan olmuyorlar. Bundan dolayı da; bizim gibi demokrasisi gelişmemiş ve bürokrasisi çok katı ülkelerde, arsızlar bir yolunu bulup işlerini görürken olan dürüstlere olmaktadır. Arsız, karambol olup da malı götürmeyi düşler. Dürüst, önündeki lokmayı yerken zorlanır! Lokması helalinden olmasına rağmen, olmayanları düşünür, lokmalar boğazına düğümlenir. Türkiye'nin siyasi istikrarı, bütün akil adamların belirttiği gibi iki buçuk partili siyasi oluşumdadır. Özellikle 1960 ihtilalinden sonra; iktidarları muktedir kılmamak için çok parçalı siyaset hayatımıza sokuldu. Hususiyle de merkez ve merkez sağdaki partiler mantar gibi türetildiler. Milletimiz ibretle izlemektedir Meydana getirilen siyasi partilerin iktidar olma gibi bir dertleri yoktur. Adeta mevcut iktidarı parçalamak ve çökertmek için görevlendirilmişlerdir! Karanlık güçler tarafından kullanıldıklarını, parti üst kademesinin dışında kimse bilemez! Bunların sola karşı söylem geliştirmeleri yalandır. Çünkü, siyaset adına attıkları her adım, aldıkları her oy gerçekte solun ekmeğine yağ sürmektedir! Bakınız, onlarca siyasi parti var ve hepsi birden; batarya ile ateş edercesine AK Parti iktidarına yüklenmektedirler. Benim görebildiğim kadarıyla yalnızca BBP eski lideri Muhsin Yazıcıoğlu CHP'ye yüklenmekte ve böylece bir gerçeğe işaret etmektedir. Bundan dolayı kendisini kutluyoruz. Milletimiz bütün bu olan bitenleri ibretle izlemektedir. 22 Temmuz'da önüne konulan sandıkta hesabını soracaktır! Millet, bu istikrarı sokakta bulmadı. Onu elde etmek için az bedeller ödemedi! Ne siyasî partiler denedi!... Hepsinin cemaziyel evvelini biliyor!