Bir İslam büyüğünün çok yerinde teşhis ve tespitiyle; 'dünyada, her kaidenin istisnası vardır ancak; hüküm galip olanındır, yani güçlünün dediği olur, kaidesinin istisnası yoktur! Bakınız; hemen hemen bütün dünya bir tarafta, yani savaş olmaması için çırpınırken; gücü ve kuvveti elinde bulunduran ABD, tek başına karşı tarafta, savaş taraftarı olarak yer alabiliyor! Ne BM, ne AB ve ne de ABD'ye denk olamayan herhangi bir ittifak veya güç, ne derse desin ve yaparsa yapsın bu savaşı önleyemiyor! İngiltere ile el ele veren ABD, bütün dünyanın gözleri önünde, Irak ablukasına devam ediyor. Üstelik; BM Güvenlik Konseyi'nden, savaş aleyhtarı karar çıksa bile, ABD'nin bu karara uymayacağı, resmi ağızlardan açıklandı! 'Tezkere' için uluslar arası hukuki meşruiyet arayan bizdeki aklı evvellerin kulakları çınlasın! ABD, bu savaşı görünürde; 'terör' için önleyici tedbir olarak addediyor ve kendince meşru görüyor! Kendisinin dışındakilerin görmemesine de aldırış etmiyor! Halbuki biz, Türkiye olarak; ABD gibi terörün muhayyeli ile değil, gerçeği ile 20 seneye yakın bir zamandır boğuşmaktayız. Elleri silahlı, bu terör örgütünün militanları da aynı bölgede, yani Kuzey Irak'ta barınmaktalar. Şimdi elimize böyle bir fırsat geçmişken, bunu niçin değerlendirmeyelim? Elin oğlu, muhayyel bir terör bahanesiyle dünyanın öbür ucundan, burnumuzun dibine gelip, bu savaşı çıkartabiliyor. Biz ise, girmediğimiz takdirde, çok daha kötü etkileneceğimiz böyle bir savaşı bile bile görmezlikten gelebilir miyiz? Bu takdirde; meydanı, Kuzey Irak'ta aleyhimize oluşturulan şer güçlere; bu meyanda; sayıları 10 bine yaklaşan KADEK (PKK) militanlarına terk etmiş olmayacak mıyız? Bir 20 sene daha mı uğraşalım? Bir 20 sene daha mı, bu ülkenin 30 bin insanı ölsün; varı yoğu terörle mücadele için harcansın?! İçimizde; hâlâ hayal içinde yaşayan ve; savaşa hayır çığlıkları ile sözde insancıl geçinen gafiller cirit atıyor! Mitingler düzenliyor; televizyon ekranlarına çıkıp ahkam kesiyorlar. Asla; realiteyi, gerçeği göremiyorlar. ABD'nin bu savaşı, Türkiyesiz de yapabileceğini düşünemiyorlar. Her bakımdan kayıpların çok daha fazla olacağı böyle bir savaşın bedelinin, başta Türkiye ve Irak halkına ödettirileceğini hesap edemiyorlar. ABD'ye güvenilmez, savaş sonrası kurulacak Irak masasında bize söz hakkı vermez deniyor. İyi ya; bu durumda bile; bizim fiilen Kuzey Irak'ta bulunmamız gerekmez mi? Başka türlü, aleyhimize gelişebilecek olayları nasıl önleyebiliriz? Türkiye savaşa girmiyor; ABD-Irak savaşında kendi güvenliğini koruyabilmek için gerekli tedbirleri alıyor. ABD'nin terör tedbiri için giriştiği bu savaşa bakınca; fiilen terörle boğuşmakta olan bize kim ne diyebilir? Bu fırsat da kaçırılırsa; yazık!