Sayın Kemal Derviş ABD'den gelerek ateşten gömleği giydi. Belli ki, Türkiye'yi, Türkiye'nin şartlarını henüz tam manasıyla bilmiyor. Yüklendiği görev, gerçekten ağır ama; misyonu itibariyle, böylesine ağır bir görevin altından kalkması çok zor; hatta imkansız! Onun iyi niyetinden kimsenin şüphesi yok; ancak, bu ülkede her şey niyetle olmuyor. Sabahın 6:30'unda bürokratları çağırıp toplantı yapıyor. Sivil toplum kuruluşlarını tek tek dolaşarak fikir teatisinde bulunuyor. Her şeyden önemlisi herkesi dinliyor. Sunacağı acı reçeteye destek istiyor! İyi, hoş da; yüksek enflasyon altında, seneler senesi inim inim inleyen bu milletten daha ne isteniyor? Millete verebileceği bir şey mi bırakıldı? Aynı terane ve vaatlerle millet, kemer sıka sıka sıkılmış urgana döndü! Hâlâ milletin gözünün içine baka baka; önce, Fon'a devredilecek banka yok diyor, birkaç gün sonra bir bankayı daha Fon'a alıyorsunuz! Ve, devamlı surette mevduata güvence var diyorsunuz; iyi de, bu paraları bu fukara millete ödetmeye ne hakkınız var? Daha dün, üç siyasi partinin lideri, arkalarında Meclis'in ekseriyeti olduğu halde; yine böyle bir programla milletten, sayısını unuttuğumuz bu kaçıncı fedakarlığı istemişti! Millet, büyük bir depreme maruz kaldığı halde, elinden gelen fedakarlığı fazlasıyla gösterdi. Sonunda ne oldu? Ekonomik tablolar mı düzeldi? Devletin iç ve dış borçlarında azalma mı oldu? Türk parası mı kıymetlendi? Memlekette işler açılıp fabrikalar çalışmaya mı başladı? Piyasalar mı canlandı? Ne gezer! Millet, beter denilen o eski günlerini bile mumla arar oldu! Şimdi; bu saatten sonra kalkıp da, siyasi misyonu ve sorumluluğu olmayan birisine nasıl güvensin? Sayın Kemal Derviş; sizin de bilip belirttiğiniz gibi, Türkiye ekonomisi için radikal kararlar gereklidir. Amenna! Bu kararları alıp, akşamdan sabaha bekletmeden, derhal tatbik mevkiine koymalıdır. Amenna! Ama; sizin de belirttiğiniz gibi, bu kararların çoğu kanunu, yani Meclis'in onayını gerektiriyor. Ekonomide ve hatta sistemde yapılması gereken bu yapısal değişiklikler, arkasında güçlü bir siyasi kadro olsa bile, ayları alır! Oysa; krizlerle batağa saplanmış ekonominin, bir saat olsun kan kaybetme mecali yoktur! Sizin bu dediklerinizi ancak, milletten yeni ve taze bir güven almış, arkasında büyük siyasi güç olan bir başbakan vadedebilir. Öyle her başbakan da değil!.. Milletin güvenine mazhar olmuş ve yaptıklarının hesabını her gün ve yarın millete verebilecek kudrette bir başbakan... Sizin iyi niyetinizden kimsenin kuşkusu yok; ancak, bu denli büyük bir mükellefiyet için kafi değil. Bunu sizin de takdir edeceğinizi umarız. Hesabınızı kitabınızı iyi yapınız! Bir millet için umut oluyorsunuz! Bel bağladığınız ve güvendiğiniz insanları iyi seçiniz! Yarın, siz suçu başkalarına atıp çekip gidebilirsiniz ama, bir de milleti düşünün! Millet, suçluları bilse bile, çektikleri yanına kâr kalıyor; çünkü onun çekip gidecek bir yeri yok!