Cumhurbaşkanı Necdet Sezer'in, 60. Cumhuriyet hükümetini onaylamayarak, bu görevi seçilecek yeni Cumhurbaşkanına bırakması Başbakan Erdoğan'a göre bir "jest" olarak yorumlandı. Oysa, mahut çevreler, Sezer'in bu tavrını "rest" olarak algıladı ve öylece değerlendirdi. Görüldüğü gibi; her kap içinde ne varsa onu sızdırıyor! Milletimiz ise, tüm bu olup bitenleri büyük bir sabır, metanet ve olgunluk içinde ama ibretle izliyor! Belli ki Tayyip Erdoğan'ın sahip olduğu devlet adamlığı kumaşı özenle dokunmuş! Başbakan, eski siyasî anlayışları; kısır çekişmeleri, kavgaları ve birbirini karalamaları ayaklarının altına almış; siyasete yepyeni ufuklar kazandırma derdinde.. Birbirine fırlatılan anayasa Başbakan'la Cumhurbaşkanı arasında yaşanan ve birbirine fırlatılan "anayasa kitapçığı" krizinden milletçe neler kaybettiğimiz ortadadır. Geçen 4,5 yıl içeresinde, Başbakan Erdoğan'ın, özellikle atamalar konusunda çektiği sıkıntıları, aynı dönemde üst düzeydeki bir gazeteci olarak yakından gördüm. Ama, Başbakan, bu sıkıntılarının hiçbirisini dillendirmedi. Devletin tepesinde kavga görüntülerine asla fırsat vermedi. Halbuki, demokrasilerde iktidarların kendi kadroları ile çalışmasından daha tabii ne olabilirdi? İktidarın politikalarına ters düşen veya iktidarın temposuna ayak uyduramayan bürokrat elbette yerinde tutulmamalıdır. Millet, 4 veya 5 seneliğine iktidara gelmiş olan siyasi partinin icraatlarını görmek ister. Bu icraatları engellerseniz, o partinin iktidara gelmesinin bir manası olabilir mi? Bu tür engellemeler kimden ve nereden gelirse gelsin; millete karşı yapılmış bir hakaret ve saygısızlıktır. Başından beri söyleyip yazıyoruz. Bu anayasa (1982), tek kelime ile bir tepki anayasasıdır ve parlamenter sistemin ruhuna aykırıdır. Cumhurbaşkanına neredeyse "Başbakanlık" yetkileri verilmiştir. Parlamenter sistemde "Yürütme"nin başı Başbakan olması gerekirken bizdeki anayasaya göre Cumhurbaşkanıdır! Hükümete adım attırmayabilir Böyle bir cumhurbaşkanı da isterse hükümete adım attırmayabilir. Peki, böyle bir durumun zararı kimedir? İster "Jest", isterse "rest" olsun; neticede bu ülkenin on beş günlük zamanı heder edilmiştir. Cumhurbaşkanı da olsa, buna hakkı olmasa gerektir. İnşallah yeni yapacağımız sivil anayasa ile -ki, Başbakanımızın ifadesiyle bu anayasayı milletimize (referanduma" sunacağız- Cumhurbaşkanlığı makamını, parlamenter sistemde olması gerektiği şekilde; tamamen sembolik bir hale getireceğiz. Bu şekilde; Yürütme (Başbakan ve hükümet) rahatça icraat yapabilecek.