Komşuda genel seçimler yapıldı. Senelerin sol iktidarı (PASOK) yerini Merkez Sağ parti olan Yeni Demokrasi'ye bıraktı. Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Kostas Karamanlis genç bir diplomat. Aile kökleri Karaman'a uzanıyor. Karamanlisler aile boyu politikacı. Amca Karamanlis, merhum Adnan Menderes'le Londra-Zürih anlaşmalarını imzalayarak Kıbrıs'a; Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'ye garantörlük hakkı veren yeni bir statü temin etmişti. Yeğen Karamanlis'in başbakanlığı daha kesinleşmeden (seçimden önce) Başbakan Tayyip Erdoğan, Yunanistan'ı ziyaret edeceğini belirterek ilk dostluk elini uzatan lider oldu. Yunanistan'ın genç Başbakanı daha koltuğa oturmadan talihsiz bir beyanda bulunarak; "Türkiye AB'ye girsin istiyoruz. Türk ordusunun rolü, AB kurallarına uygun değil, değişmeli!" dedi. Kostas Karamanlis'in ayağının tozuyla yaptığı bu açıklama, hem iki ülke arasındaki münasebetler ve hem de Kıbrıs'ta sürdürülmekte olan müzakereler açısından ciddi bir endişe kaynağı teşkil etmektedir. Biz, teenni ile hareket edip, şimdiden peşin hükümlü olmayalım ve; Kıbrıs müzakerelerinin dörtlü taraf halinde başlayacağı zamanki tutumlarını bekleyelim. Cem-Papandreu dönemi... Bilindiği şekliyle Türk-Yunan münasebetleri; merhum Menderes'ten sonra, devamlı kötüye giderek nihayet düşmanlığa dönüşmüştü. Ege Denizi'nin iki kıyısında yer alan bu iki komşu, zaman zaman savaşın eşiğine geldi. Başta Kıbrıs ve Ege sorunu gibi meseleler, iki komşu arasında çıbanbaşı olmaya devam etti. İlk defa İsmail Cem'le Yunan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu döneminde bir yumuşama ve yakınlaşma temin edildi. Bunu, karşılıklı olarak TOBB ve TÜSİAD gibi sivil toplum örgütleri ile, iş adamları ve sanatçıların ziyaretleri takip ederek geliştirdi. Olumsuz gelişmelere rağmen... Zaten dikkat edilirse, Türkiye'nin hemen bütün komşularıyla -halklar arasında belirgin bir problem olmamasına rağmen- ülkeler arasında karşılıklı olarak devamlı düşmanca tavırlar sergilene gelmiştir. Bulgaristan'ın, Suriye'nin ve şimdi de Yunanistan'ın durumu ortada. Türkiye, dostluk elini ne kadar samimi uzatsa, karşı taraftan o nispette kötülük gördü. Türkiye, 17 sene boyunca boğuşmak zorunda kaldığı bölücü terör konusunda ne çektiyse bu komşu ülkelerden çekti. Hemen hepsinin sicili birbirinden bozuktur. Türkiye'ye karşı şer odakları olarak adeta yarış halindeydiler. Bütün bu olumsuz geçmişe ve gelişmelere rağmen, Türkiye; her bir komşusu ile yeni ve beyaz bir sayfa açmanın gayreti içindedir. Buna olumlu cevap veren komşularımız olduğu gibi, eski husumetini devam ettirenler de var. Yunanistan'ın tavrı da, önce Kıbrıs müzakereleri sürecinde, ardından da AB'nin Türkiye'ye tarih verme aşamasında netlik kazanacaktır. Yine bilindiği gibi; Kostas Karamanlis, ana muhalefet lideri iken; Başbakan Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine AK Parti Kongresine gelerek bir konuşma yapmıştı. Yani, Türkiye ile Yunanistan'ın genç başbakanları arasında bir dostluk var. Dileyelim bu dostluk, gelişerek büyüsün ve; Ege Denizi'nin iki yakasında yer alan komşular kavga yerine, refah ve kalkınmalarını sağlayacak ilişkiler içinde olsun...