Türkiye'mizin siyasî tarihi hiç de iç açıcı değildir. Yalnızca, 1950'den sonraki demokratik yaşantımıza baktığımızda bile, işleyişin, tamamen karanlık güçlerin arzu ve istekleri doğrultusunda olduğunu görürüz. Karanlık güçler, emellerini gerçekleştirmek için, demokrasi dışına çıkmayı meşru görmekte ve bu cümleden olarak da; milletin seçtiği iktidarı seçim dışı yollarla alaşağı etmekte en ufak bir beis görmezler. Bu durumu defaatle gördük. Bundan dolayıdır ki, seçim sandığını milletin önüne koyabilmeyi, önemli siyasetçiler dahi, çok büyük bir siyasi başarı olarak görüp takdim etmişlerdir. Karanlıktan medet uman bu zihniyet, yarasalar misali, asla aydınlıktan hoşlanmaz. Çünkü; üzerlerindeki örtü kaldırıldığında; altından kendi yüzkaralıklarının çıkacağını pek iyi bilmektedirler. Susurluk olayında; kamyona çarpan otomobil içindekiler, bu denli kirli ilişkilerin ipuçlarını verdi ancak, olayın üzerine yeterince gidilemedi. Hatırlayınız; o günkü mahkemenin son oturumunda, yargılananlardan birisi, "karanlık silahlar" hakkında açıklamalarda bulunacağını ifade etmişti. Bu kişi, trafik kazası (!) sonucunda hafızasını kaybettiğinden (!), gerekli bilgiye ulaşılamadı! Yargılamada bu eksikliği gören yüksek mahkeme, muhakemenin yeniden yapılmasını istemesine rağmen, o günkü Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun itirazı üzerine; olay karanlıkta bırakılarak neticelendirilmiştir! Zaten normal mahkemenin hakimi görevinden alınmış, karar; yerine getirilen yeni hakimle sağlanmıştı. İşte bu hakim, bugün emekli olup, avukatlık yapmakta ve "Ergenekon" davasında üç kişinin savunmasını yapmaktadır! Aynı karanlık çevreler, gözaltına alınanların çokluğundan, tutukluluk sürelerinin uzunluğundan şikayet etmektedirler. Halbuki aynı paraleldeki İtalya'daki dava altı seneye yakın sürmüş ve aynı davada; içlerinde başbakanların, bakanların, üst düzey bürokratların, her kademedeki asker kişilerin, iş adamlarının ve sivil toplum kuruluşu mensuplarının yargılanıp mahkum olduklarını biliyoruz. İstiyorlar ki, Susurluk olayının kapatıldığı gibi, Ergenekon olayı da bir an önce kapatılsın ve karanlık ilişkilerin üzerindeki şal aynıyla kalsın! Böylece kirli emellerine kaldıkları yerden devam edebilsinler!