Kazan patladı

Siyaset dünyamız 'istifa' şokuyla, yeni mecraya doğru hızla sürükleniyor. Parlamentonun birinci partisi konumundaki DSP eriyerek 2. ve hatta 3. parti olma yolunda. Hadise, başlangıçta; partiye ve özellikle Genel Başkan Bülent Ecevit'e sadakatle hizmet eden Hüsamettin Özkan'a yapılan 'vefasızliğa' bir tepki olarak görüldü ancak; daha sonra bunun böyle olmadığı anlaşıldı! Özkan sadece fitili ateşledi; kızılca kıyamet arkadan koptu ve daha da kopacağa benziyor! Parti kurucularından Milli Eğitim Bakanı, çıktığı bir televizyon kanalında, canlı yayında iken istifa edeceğini açıklarken; parti yönetimini (Rahşan Ecevt'i), 'bizden sonrası tufan!' zihniyetiyle suçladı ve Ecevitler elindeki DSP'nin bitip tükeneceğini söyledi. Tarihin ibretlerle dolu seyrine bakın ki, vaktiyle aynı Ecevit; Genel Başkanı İsmet İnönü'yü, 'kapıkulu' zihniyeti oluşturmakla suçlamış ve CHP Genel Sekreterliği görevinden istifa ile İnönü'nün karşısına dikilmişti! O vakitler İnönü de ömrünün son demlerini yaşıyordu. Bir türlü ibret alınamayan tarih tekerrür etti ve aynı şey, ahir ömründe kendi başına geldi! Hüsamettin Özkan, çok büyük bir sadakat ve özveri ile Bülent Ecevit'in yanında, adeta onun ikizi gibiydi! Yaşlı ve hasta Ecevit'in her 'kare'sinde yer alıp, onu tamamlıyordu! Kader, 'vefa' ve 'sadakat' dinlemedi; yollarını ayırdı! Bütün bu gelişmelere karşı sessizliğini koruyan ANAP lideri Mesut Yılmaz, olanı ve olması gerekeni, tek cümle ile özetledi: 'AB için en önemli engel hükümetin kendisiydi. Bu engel ortadan kalktı'. Şu halde yapılması gereken; Meclis'i derhal toplantıya çağırmak ve; MHP'nin önerdiği 3 Kasım'da değil, mümkün olabilen en kısa sürede ülkeyi erken seçime götürmektir. Çünkü; 3 Kasım'da yapılacak seçimlerle AB treni kaçırılmış oluyor! MHP lideri, Ecevit'siz ve MHP'siz bir hükümet formülüne karşı olup diretse de; bu saatten sonra bu işin yürüyemeyeceğini herkes görüyor! Kemal Derviş ile İsmail Cem yeni oluşumun en önemli belirleyicileri olacaktır. Gözler bu ikilidedir. Tabii, bu arada ANAP'ın hükümetten ayrılacağı istikametinde bir karar almasıyla birlikte; siyasetteki taşlar bütünüyle yerinden oynar ve işte o vakit siyaset yeni ve taze bir şekil kazanır! Böylece, DSP'deki çözülme daha artar ve bu çözülme diğer partilere de sıçrar! Sular, bulanmadan durulmazmış; için için kaynamakta olan kazan kapağını patlattı. Bakalım; kimler nereye düşecek ve siyaset nasıl bir şekil alacak?