Kazdıkları kuyuya düşüyorlar!

Siyasi parti liderlerimizin hırsları akıllarını örtmüş gözüküyor! Özellikle şu iktidar partileri; 350 sandalyelik çoğunluk ellerinde olmasına ve her istedikleri kanunu rahatlıkla çıkarma imkanları varken, Seçim Kanunu'nu bir türlü değiştiremediler. Neden biliyor musunuz? Bu kanunla beraber Siyasi Partiler Kanunu da, ister istemez gündeme geleceğinden; ellerinde bulundurdukları 'diktatör gücünü' yitirmemek için, 3.5 senelik iktidarları boyunca bunların adını bile etmediler, ettirmediler! Mevcut kanunlarda en son değişiklik ANAP iktidarları döneminde 1987 seçimleri öncesinde yapılmıştı. Tabii bu kanunlar o günün şartları dikkate alınarak hazırlanmıştı. O vakitler; merkez partiler ağırlıkta idi ve seçim sistemi ona göre düzenlenmişti. Bu günkü gibi bir dağınıklık söz konusu değildi. Bugün gelinen noktada ise, merkez partileri güç ve kuvvetlerini yitirmiş durumdadır. Ve, çok parçalı bir tablo ile seçimlere gidilmektedir. Dolayısıyla; bu sisteme göre yapılacak seçimlerden sürpriz sonuçların çıkması pek tabiidir. Yani alınan oyların iki misli bir güçle Meclis'te temsili mümkün olduğu gibi, verilecek milyonlarca oyun da, baraj engeli yüzünden Meclis dışında kalması mümkündür. Böyle bir durum, ister istemez seçimleri tartışmalı yapacak; daha ilk gününden itibaren kurulacak iktidarın meşruiyetini tartıştıracaktır. Türkiye'yi Cumhuriyet tarihinde görülmedik kötü bir yönetimle idare eden ve ülke ekonomisini dibe vurdurup vatandaşı perişan eden iktidar partilerini baraj korkusu sardı! Esas korkuları bu olmasına karşın; hukuk dışına çıkarak, millete korku salmaktalar ve bu cümleden olarak da; ya AKP tek başına iktidara gelirse; diye endişe etmektedirler! Onların bu halini, önceki gün kendisiyle mülakat yaptığım Erkan Mumcu çok güzel ifade etti: 'Korkutarak kovdukları şimdi öfkeyle geliyor!' Yani, ortada milyonları aşan tepki oyları varsa ve bunlar istenmeyen partilere yansıyacaksa, bunun sebebi bu günkü iktidardır. Bu iktidarın yönetim tarzıdır. Vaktiyle; uçlardaki partiler elensin diye düşünülen ve tatbik mevkiine konan sistem, bugün merkezin bilye dağıtması ile, uçlara çalışmakta ve hatta uçları tek başına iktidar yapabilmektedir! Hırslarıyla kazdıkları kuyuya düşenlere geçmiş olsun demek geliyor insanın içinden!.. Seneler senesi Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarından şikayet eder gözük, ama; bunları düzenlemek için parmağını bile oynatma; yumurta kapıya dayanıp korku dağları sarınca da, kuralları hiçe sayarak korku salmaya çalış! İyi de; sizlere yeniden iktidarı temin edecek ikinci bir Abdullah Öcalan'ı nereden bulacağız?!.