Kıbrıs gerçeği

A -
A +

Son günlerde önüne gelen siyasî parti konuşuyor. Üstelik Kıbrıs gibi millî bir meselede bilir-bilmez bir şekilde sorumsuz beyanatlar verilmekte ve maalesef böyle bir konudan bile siyasî rant umulmaktadır. Malum, Kıbrıs konusu özellikle 1974 harekatından beri gündemimizde olup, o günden beri Türkiye'den başka hiçbir devletin tanımadığı KKTC ambargo ve tecritlerle baş başa bırakılmış durumdaydı. Kimlerin, hangi iktidarların Kıbrıs konusunda neler yaptığına kısaca bir göz atalım, böylece kimin gerçek milliyetçi ve kimlerin de işin sadece edebiyatını yapmakta olduğunu görelim: MHP'nin de ortağı olduğu Ana-Sol-M hükümeti Rumlara AB yolunu açmıştır 1 Ocak 1995 yılında DYP-CHP koalisyonu döneminde Türk hükümeti ile AB arasında yapılan Gümrük Birliği anlaşması ile aynı zamanda Kıbrıs Rum Devleti'nin de AB'ye üyeliğinin önü açılmış oldu. KKTC düşünülmeden böyle bir karar alınmıştır. Dahası, 10-11 Aralık 1999'da yapılan ve Türkiye'nin AB'ye aday ülke olarak kabul edildiği Helsinki zirvesinde Kıbrıs Rum Kesiminin (1 Mayıs 2004 tarihi itibariyle) AB'ye tam üyeliği konusunda karar alınmıştır. Alınan bu karara MHP'nin de ortağı olduğu Ana-Sol-M hükümeti muvafakat vermiştir. İşte meselenin püf noktası buradadır. Bugünlerde bu hamasî nutukları çekenler; o gün Kıbrıs Rum Kesiminin AB'ye girişine izin vererek KKTC'nin önünü büsbütün kesmişlerdir. Şöyle ki, KKTC lehine olabilecek her kararı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi veto etmektedir. AK Parti iktidara geldiğinde, neredeyse her şey karar altına alınmış; Kıbrıs konusunda tüm kozlar elimizden gitmişti. Daha önce elimizi-kolumuzu bağladığımız anlaşmalar havai fişek ve şampanyalar patlatılarak çılgınca kutlanmış, verilen tavizler Türk halkına büyük zafer olarak lanse edilmişti. KKTC halkı fakru zaruret içerisinde Güney Kıbrıslı iş adamlarının yanında işçilik yapıyor, yurt dışına ancak T.C pasaportu ile çıkabiliyordu. AK Parti Kıbrıs konusuna "milli dava" gözüyle bakmış ve adımlarını ona göre atmıştır. "Annan Planı"nı desteklemekle KKTC'nin haklılığını bütün dünyaya tescil ettirmiştir. Anlaşmaya yanaşmayan tarafın Güney Rum Kesimi olduğu herkes tarafından görülmüş ve anlaşılmıştır. AK Parti döneminde KKTC AK Parti döneminde KKTC ilk defa İKÖ (İslam Konferansı Örgütü) üyeleri tarafından tanınmaya başlamış; ayrıca İKÖ üyelerinin KKTC'ye yönelik ambargoları kaldırma yönünde adımlar atmaları karara bağlanmıştır. Hatta AB ülkeleri de KKTC'de ambargoların kaldırılması yönünde karar aldı; ne yazık ki bu karar Güney Rum Kesimi tarafından veto edildi. Yine bu dönemde KKTC yetkilileri (Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar) başta ABD olmak üzere; İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve Hollanda Dışişleri Bakanları ile üst düzey görüşmeler yapabilmiştir. Pakistan Cumhurbaşkanı ilk defa M. Ali Talat'ı cumhurbaşkanı sıfatıyla ülkesine davet etmiştir. AK Parti iktidarı döneminde KKTC'de fert başına millî gelir 4.500 dolardan 11.802 dolara çıkarılmıştır. KKTC ekonomisi yıllık ortalama yüzde 11 (onbir) büyüme rakamına ulaşmıştır. 360 milyon dolara yükseltilmiştir Kıbrıs turizmine 100 milyon dolar kredi sağlanarak, yatak sayısı yüzde 30 artırılmıştır. 1974-2001 arası KKTC'de yapılan köy yollarının toplam uzunluğu 325 km iken AK Parti iktidarı döneminde yapılan yol uzunluğu 404 km'dir. Ayrıca 145 km'lik duble yol projesi bitirilmek üzeredir. Daha önce (1974-2002) Türkiye'nin KKTC'ye yapmış olduğu yardım yıllık ortama 80 milyon dolar iken, 2002-2006 yılları arasında ortalama 360 milyon dolara yükseltilmiştir. Görüldüğü üzere AK Parti hükümeti, Kıbrıs davasını politik istismar konusu yapmadan, adadaki soydaşlarımızın menfaatini düşünerek her türlü gayreti göstermektedir. KKTC'yi ambargo ve tecritlerden kurtararak BM içerisindeki özgür devletler topluluğuna katmak için, mantıklı çözümler ve stratejiler üreten tek parti AK Parti'dir. AK Parti Kıbrıs Türkü'nün gerçek dostudur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.