Koalisyonların şansı!

Bizim gibi, demokrasisi kör-topal emekleyen ülkelerde, koalisyonların başarı şansları olmuyor! Çeşitli zorluklarla bir koalisyon hükümeti kurulsa bile, verimli çalışamıyor ve istikrarı, dolayısıyla toplumda huzuru temin edemiyor. Yine, bizim gibi devasa sorunları olan ülkenin koalisyonlarla yönetilmesi ve bu sorunlara çözüm bulabilmesi çok zor. Herhangi bir parti, tek başına bile iktidara gelse, yıpranıyor. Başarılı olsa bile yıpranıyor. Hele, bir de şimdiki gibi, başarısızlıkları ayyuka çıkmış ve milleti canından bezdirmiş koalisyon partilerinin yıpranışını düşünün! Yapılan kamuoyu araştırmalarında, bunlardan hiçbirisi barajı aşamıyor! Demokrasilerde çare seçimdir. Güdümlü olmayan, milletin hür iradesiyle yapılan seçim, yeni bir umut ve taze bir başlangıçtır. Üç partiden meydana gelen bugünkü koalisyon hükümetinin böyle bir şansı da yok! Adeta hükümet olmaya mahkumlar! Nasılsa muhalefet de yok; gün, bugündür deyip iktidarlarını sürdürüyorlar! Bakınız; onca Anayasa ve kanun değişiklikleri yapıldı ve yapılıyor; en anti demokratik duran Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu'nun adları ağza bile alınmıyor! Rahmetli Özal, bizim demokrasimizin gelişmesi için 2.5 parti yeterli ve gereklidir derken ne kadar haklı idi! Oysa şimdi, mevcut siyasi partilerin sayısını bilen yok! 40'ı aştığı söylenen bütün bu partiler yetmezmiş gibi, yeni arayışlar da cabası! Erken veya zamanında yapılacak, bu kadar çok partinin katılacağı bir seçimde istikrar sağlanabilir mi? Korkarız, o vakit üçlü koalisyonlar da kurulamayacak. Beş, hatta altı parçalı hükümetlerle hangi işin altından kalkılabilir? Yapılan kamuoyu araştırmalarında sadece AK Parti barajı geçebiliyor. Onu da içeriden ve dışarıdan yaylım ateşine tutarak eritiyorlar! Bu denli parçalanmış ve yıpranmış siyasetle, yapılacak erken veya zamanında bir seçimin sonuçlarını kimse tahmin edemiyor! Öyle sürprizler çıkabilir ki; yüzde 10'lar civarında barajı aşabilen iki parti; yüzde 20'lik toplam oylarıyla 550 milletvekilini çıkarabilirler! Şu halde, hariçte kalan yüzde 80'lik milletin kahir ekseriyeti, muhalefet bile olamayacak ve parlamento dışında kalacak! Derseniz ki, toplum mühendislerimiz onun da hal çaresini bulurlar, o başka! Ama, unutmayın ki, bugünlere hep 'o başka'larla geldik ve bir arpa boyu yol alamadık! Kim bilir; belki de bu denli parçalanmış siyaset, birilerinin daha ziyade işine geliyordur! Parti liderleri, az olsun benim olsun; bir diğerleri, ne kadar çok parçalanırsa, yönetimleri o kadar kolay olur düşüncesiyle bu hazin tabloya devam diyorlar! Dikkat ediyor musunuz; seçimlerde milletin tek demokratik hakkı olan 'oy'unu bile ona çok görüyorlar! Şaşkına çevirerek, ne yapacağını bilemez hale getiriyorlar! Nerede kaldı Anayasa'daki; 'temsilde adalet, yönetimde istikrar' hükmü?!