Köksüzlük -1-

A -
A +

Türk cemiyeti 200 yıldır yaşamakta olduğu buhranını sürdürmektedir. Onca savaşlara, iniş-çıkışlara; çoğu kez yanlış ve bazen doğru ve hemen hepsi pansuman tedavi uygulamalarına rağmen, buhranın yenilememesinin yegane sebebi köksüzlüktür. Tanzimat'tan bu yana; 'ıslahat ve kurtuluş' adına başvurulan tüm reçetelere dikkat edin; hemen hepsi Batıdan ithaldir. Dolayısıyla hiçbirisinin çilesi çekilmemiştir. Batı, bozulmuş bir dinden ve onun namütenahi bozuk uygulamalarından arınarak inkılabını gerçekleştirdi. Birçoğu, Batının mekteplerinde dinsiz olarak yetişmiş ve adına 'aydın' denilen bizdeki zümreler de kurtuluşu aynı inkılaplarda aramış ve bulduklarını zannetmişlerdir. Bulup yapıştıkları ve tabulaştırdıkları şeylere 'devrim' dediler. Devrimden anladıkları ve tatbik ettikleri ise, eskiye ait ne varsa yıkmaktı. Bunların başında da din gelmekteydi. Kendilerine 'ıslahatçı' adını verenler; bilmedikleri dine ve dince mukaddes sayılan her şeye düşmanlık yaparak işe koyuldular. Kendisi mason olan ve Türk hariciyesini Londra'dan idare eden Mustafa Reşit Paşa'nın ilan ettirdiği 'ferman'la en büyük darbe eğitime vurulmuş ve bu cümleden olarak: Üniversitelerdeki eğitim kalitesi lise seviyesine indirilmiş, ilahiyatın dışındaki tüm fakültelerden din dersleri kaldırılmış ve ilahiyat fakültelerinden de fen dersleri kaldırılmıştır. Artık; fen adamları dinsiz ve din adamları da fen bilimsiz yetişir olmuştur. Bir cemiyete bu denli büyük bir kötülüğü hangi dış düşman yapabilir?!. Daha açık ifadesiyle, içerideki bu amansız düşmanlar, şeytana bile parmak ısırttırıp ürkütmüyor mu?!. İşte bu Tanzimat zihniyeti; bir padişahı katletti (Sultan Abdülaziz), bir diğer deliyi önce mason yapıp ardından halife makamına çıkarmaya teşebbüs etti (Sultan 5. Murad); kurup iktidara getirdiği İttihat ve Terakki marifetiyle de Sultan Abdülhamid'i makamından alaşağı ederek devleti Cihan Savaşına soktu ve işledikleri onca soysuz şenaat ve cinayetlerin yanında; altı asırlık Cihan Devletimizi de, sekiz sene içinde yok etti. İşin bir başka vahim boyutu ise; bu sergerdeleri, bu mason hempalarını, bu maceraperest şürekayı hep 'hürriyet kahramanları!' olarak belledik ve yâd ettik! Bu ayıp cumhuriyete yetmez mi?!. Yetmedi ki, bu ayıplar cumhuriyet tarihi boyunca işlenegeldi!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.