Kovboy at pazarlığını çok seviyor!

Kovboy, sığır çobanı demektir. 200 senelik ABD'de, şimdikilerin atalarının meslekleri ve geçim kaynakları sığır çobanlığı (kovboy) ve hayvancılıktı. Bu iş, Amerikalıların genlerine öylesine işlemiş ki; bugün itibariyle dünya üzerinde yegane süper güç olmalarına karşın, hâlâ eski alışkanlıklarını bırakabilmiş değillerdir. Bu at pazarlığı yüzünden birinci 'tezkere' krizini yaşamış ve 50 senelik dost ve müttefik olan iki ülkenin arası açılmıştı. Hatırlanacağı üzere; Başkan Bush'un Türkiyeli bakanlara karşı sarfettiği; eşek şakasını andıran o hakaretamiz söz ve benzetmeleri, Türk kamuoyunda geniş infiale sebep olmuş ve bu durum da, ister istemez Parlamento'ya yansımıştı! ABD Başkanı Bush, aslen Teksaslı'dır. Onca bürokratlık (valilik; babasının CIA ve ABD başkanlığı) tecrübesine rağmen, konuşmalarında pot üstüne potlar kırmaktadır. Bu bakımdan bizim Tansu Çiller'e benzemektedir! Tansu Çiller de, aristokrasi bir aileden gelerek, DYP gibi sağcı ve oylarını ziyadesiyle kırsal kesimlerden alan bir partinin genel başkanlığına oturunca; uyum sağlamak konusunda epeyce zorluklar çekmişti! Meydan mitinglerinde ve basın toplantılarında kırdığı potlar ve devirdiği çamlar hâlâ herkesin hafızasındadır! Eşyanın tabiatına aykırı hareket ederseniz ve bu durumu zorlarsanız olacağı budur! ABD Başkanı Bush da önce, 'medeniyetler savaşı'ndan dem vurdu; ardından özür dilemek zorunda kaldı. Haddizatında; onu özür dilemek zorunda bırakan bu söz, ABD'nin Yeni Dünya Düzeni'nin temel hedefini teşkil etmektedir! Başkan Bush, zühul eseri olarak onu ağzından kaçırdı ki; bu durum gerçeğin ta kendisi idi! Nitekim diğer zamandaki açıklamalarında bu durumu vuzuha kavuşturmuş ve hedefleri olan terörün odak noktasında radikal İslam'ın ve fundamentalizm'in (kökten dinciliğin) olduğunu ifade etmiştir! Şimdilerde ikinci 'tezkere'nin söz konusu olduğu bu günlerde de, aynı tür bir pazarlık, başka bir versiyonla gündeme oturmuştur! 8.5 milyar dolarlık; ABD'nin Türkiye'ye vadetmiş olduğu parayı vermek için; konuyu, Türk askerinin Irak'a gönderilmesi ile ilişkili kılmak istemektedirler! Nitekim; ABD Hazine Bakan Yardımcısı Taylor'a bu paranın erteleniş sebebinin siyasî olup olmadığı sorulduğunda; hiçbir siyasî ve askerî karar ekonomiden bağımsız düşünülemez dedi! Dediği doğru da; her doğrunun, ulu orta her zamanda ve hele; böylesine netameli bir ortamda söylenmesi ne kadar doğru? İşi, yeniden at pazarlığına dökerlerse; bunun, dost ve müttefik iki ülke için de iyi olmayacağı âşikârdır! Hiçbir ülke insanının milli onuruyla oynanmayacağını ABD yetkililerinin bilmesi ve buna göre ayaklarını denk almaları, dünya barışı ve bu barışın devamlılığı için gereklidir.