Benzine yapılan son zamla birlikte, bütün Avrupa kıtasında benzini en pahalı tüketen ülke olduk. Yunan halkı, neredeyse bizim yarı fiyatımıza benzin tüketiyor! Avrupa'da en pahalı elektriği tüketen birkaç ülkeden biriyiz. Yine, Avrupa'da en çok işsizlik bizde ve; bu fakir halimizle en fazla vergiyi biz veriyoruz! Vergiyi veriyoruz da ne oluyor; bir derde deva, herhangi bir yatırım; dolaylı veya dolaysız ekonomiye bir katkısı mı oluyor? Verginin toplamı, borçların faizlerini bile karşılamıyor! Yalnızca bir günde, borç faizine ödediğimiz tutar; 16.2 trilyon liradır! Dünyanın her yerinde; istihdamı artırmak ve yatırımları teşvik için vergiler düşürülürken, bizim ülkemizde tam tersi yapılmakta! Dünkü gazetemizin manşet haberini okuyup hayıflanmış ve öfkelenmişsinizdir. Türkiye'nin bürokrasisinden, girdi maliyetlerinin ve vergilerin fazlalığından bıkan iş adamlarımız; buradaki iş yerlerini kapatıp Romanya, Macaristan, Bulgaristan gibi ülkelere giderek, oralarda iş yeri açıyorlar. Sanayicilerimiz fabrikalarını söküp götürüyor! Beceriksiz ve kötü idare yüzünden yangın yerine çevrilen Türkiye'mizden kaçan kaçana! Bundan önce de; özellikle Ecevit'in 70'li yıllardaki başbakanlığı dönemlerinde krizler yaşamıştık. Onların anlaşılır bir tarafı vardı. O vakitler ülkede; margarinden sigaraya, petrolden otomobil lastiğine kadar hemen her çeşit malın yokluğu çekilirdi. Ayrıca, ülkede döviz yoktu. Şimdi ise, bütün bunların hepsi var ama; o günleri bile mumla aratan krizle karşı karşıyayız! Bir türlü güveni temin edemeyen hükümet karşısında, ümidini tamamen yitiren millet, kurtuluşu kaçmakta buluyor! Kendi milletinin müteşebbisini ülkesinden kaçırtan bu beceriksiz hükümet, ne yüzle yabancı sermayeyi davet edebiliyor? Senin insanının kaçtığı yere, başkaları nasıl gelir?! Gelirse; bu geliş normal midir?! Bırakın müteşebbisi; hasbelkader bir iş bulabilen ve çalışan vatandaş; aldığı maaşla ancak evinin, doğalgaz, elektrik, su ve telefon paralarını karşılayabiliyor! Asla karnını doyuramıyor! Bir de kira veriyorsa; yaşamak ona işkence! Bakınız; bu ülkede sistemli bir şekilde çöküntüye sebebiyet verildi! Bunun neticesinde, orta sınıf silindi. Bununla da yetinilmedi; IMF reçeteleriyle millet, açlığa mahkum edildi! Orta sınıf, bir milletin direğidir. O varsa, millet ayaktadır; yoksa o millet yıkılmış, bitmiş ve tükenmiştir! Artık ona her şeyi kolaylıkla dayatabilirsiniz! Çünkü; canının derdine düşen böyle bir milletin gözü ekmekten başka bir şey görmez, göremez! Bu ülkede kriz bitti diyenler, ya krizin ne olduğunu bilmiyorlar, ya da milletin halini görmüyorlar! Bu her iki hal de, birbirinden beter bir kepazelikten başka bir şey değildir.