Lafa gelince -2-

A -
A +

Lafa gelince 'egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir'; gerçekte ise millet umurlarında bile değildir. Öyle olmasaydı, milleti yetersiz görüp ona 'vasi' tayin ederler miydi?!. Bu kepaze hâli, demokrasi adına yutturabilmek için de olmadık şaklabanlıklar yapıyorlar. İsminin önünde Prof. etiketi olan yığınla insanı bu derekede görüp esef etmemenin imkânı var mı? Kendilerine de bilimlerine de yazık ediyorlar. Darbe anayasaları ile ülkemizde yapılan; milletin seçtiklerinin üzerinde atanmışların vesayetini ikame etmektir. Şu halde bizdeki demokrasi sadece lafta kalmaktadır. Bu Meclis (23. dönem TBMM), duvarında yazan: 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ifadesini gerçekleştirmek istiyor ve; milletin egemenliği üzerindeki kayıt ve şartları kaldırmak istiyor. Demokrasi adına bundan daha tabii ne olabilir? Muhalefet, bu durumu rejime indirilmek istenen darbe olarak nitelendiriyor. Sevsinler böyle muhalefeti! Bu muhalefet anlayışını biz, çok öncelerden tanıyor ve biliyoruz. Bu zihniyet, CHP iktidardan düştüğü günden beri aynı teraneyi dillendirmektedir. Tek parti zihniyeti ile alıştıkları 'zorba iktidarlarını', demokratik dönemde, bu şekildeki vesayet rejimi ile sürdürmek istemektedirler. Böyle yapmakla demek istemektedirler ki; davul seçilmiş iktidarın(!) boynunda olsun, ama tokmak bizim elimizde bulunsun!.. Bu hâli hem 61 ve hem de 81 anayasaları ile sürdürdüler. Muhalefetin vesayet anayasasının üzerinde titremesinin asıl sebebi budur. Özellikle CHP, Meclis'in gücü üzerinde oluşturulan bu vesayet kurumlarını kendi uzantısı olarak görüyor ve onlara asla dokundurmam, dokunulursa rejim sarsılır diyor. Asıl sarsılacak olan, devam etmekte olan kendi 'gizli iktidarıdır.' Milletin iktidarı için, gerektiğinde millete gitmekten (referandum) daha tabii ne olabilir?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.