Malûmu ilan

A -
A +

Başbakan Tayyip Erdoğan Londra'daki temasları sırasında İngiltere Başbakanı Tony Blair ile ağırlıklı olarak Kıbrıs ve Türkiye'nin müzakerelere başlaması konularını görüştü. Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni AB'de gümrük kapsamına alacak "ek protokolü" imzalayacağını açıkladı. Başbakan Tayyip Erdoğan burada üzerine vurgu yaparak bir hususu ifade ediyor ve diyor ki: "... Biz 17 Aralık'ta AB'den 3 Ekim için müzakerelere başlama tarihini aldığımızda kesin olarak ifade etmiştik ki, Türkiye'nin "ek protokolü" imzalaması Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanımak manasına gelmez; gelmeyecektir. AB'nin üst düzey yetkilileri ve İngiltere başta olmak üzere AB'nin önemli ülkelerinin devlet ya da hükümet başkanları da bizim bu talebimizi normal karşılamış; bizim bu denli imzamızın tanıma olmayacağını teyid etmişlerdi. Kıbrıs'ta çözüm olmadan "Bugün burada Sayın Başbakan'la aynı konuları teyiden görüşüyor ve sürecin nasıl hızlandırılabileceği hususunda görüş alışverişinde bulunuyoruz. Basın toplantısında hem benim ve hem de Blair'in ağızından bunun böyle olacağını dinlediniz. Yani bizim yaptığımız malumu ilandır. Kıbrıs'ta çözüm olmadan, bizim Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanımamız asla söz konusu olamaz..." Başbakanın bu sözlerini Avrupa Birliği ülke liderleri ve hatta dün de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos doğrulamasına rağmen, bizdeki muhalefet, başta anamuhalefet partimizin lideri Deniz Baykal olmak üzere, diğer muhalefet liderleri ve de KKTC'nin eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, böyle bir imzanın atılmaması gerektiğini aksi halde, bu durumun Kıbrıs'ı elden çıkaracağımız manasına geleceğini ifade ettiler. Millî çıkarlarımız sekteye uğratılıyor İnsan üzülmeden edemiyor. Kıbrıs gibi milli bir davada bile biz, iktidarı ve muhalefetiyle bir araya gelemiyorsak yazık! Önceki gece bir televizyon programında CHP eski Genel Başkanlarından Altan Öymen'i izledim. Engin siyasi tecrübesiyle CHP'nin bu günkü tavrını suçluyordu: "... CHP bu yaklaşımı ile Türkiye'nin millî çıkarlarını sekteye uğratıyor. Sosyalist Enternasyonale üye olan anamuhalefet partimiz; bu imzanın Güney Kıbrıs'ı tanımak manasına geldiğini söylerse, aynı sözü, bugün Avrupa'da iktidarda olan ve yarın iktidara gelecek liderlerin bu durumu hatırlatmaları Türkiye'yi zor duruma sokmaz mı?..." Aklı selim CHP'li böyle söylüyor. İşte, CHP bu yüzden iktidar alternatifi olamıyor. Hiçbir konuda çözüm üretmiyor. Ya da üretiyor da bunu halka anlatmıyor, anlatamıyor! Belli ki, Türkiye'mizin medeniyet projesi olan AB'ye girmesini istemeyen bir kısım çevreler, millî meselelerimizi dahi kendi kör inatları uğruna ihmal edebilmektedirler. "Statükocu kafa"ya özelleştirme diyorsun; ülkeyi satıyorlar diye feveran ediyor, Kıbrıs'ta çözümü görüşelim diyorsun, Kıbrıs satılıyor diye hop oturuyor hop kalkıyor! Peki sizlerin bu konulardaki fikriniz nedir diye sorulduğunda ise, cevap veremiyorlar! Dünyayı, dünyanın gidişatını okumadan; "böyle gelmiş böyle gitsin!" demeğe getiriyorlar. Ve, üstelik bu zevatın bir çoğu çağdaş geçiniyor! Böyle gelmiş ama; böyle gitmediği, gidemeyeceği ortada!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.