Meclis tarih yazdı

Milletimizin başına çöreklenmiş; zorba zihniyetin izleri bir bir siliniyor. Bunların en önemlilerinden biri olan ve bin yıl devam edeceğini ileri sürdükleri; kesintisiz eğitimle birlikte çocuklarımızın 14 yaşına kadar din ve diyanetten habersiz yetiştirilme mecburiyeti; zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran ve bunu 4'er yıllar halinde kademelendirip, İmam-Hatip okulları dahil olmak üzere bütün meslek okullarının orta kısımlarını açan ve hepsinden önemlisi; ortaokul ve liselerde Kur'an-ı kerim ve Peygamberimizin hayatını (Siyer-i Nebi) seçmeli ders olarak okutulmasını sağlayan kanunla ortadan kaldırıldı. Milletimiz, kendisine dayatan zorbalarla, kendisi için çırpınanları bir kere daha gördü! 28 Şubat sürecinde, Mesut Yılmaz eliyle milletimize dayattırılan ne idi; biliyor musunuz sevgili okuyucularım? Çocuklarımız 14 yaşına gelinceye kadar; Allah c.c., Peygamber, din-diyanet adına hiçbir şey öğrenemeyecek; tam büluğ çağına girerken din eğitimine başlayabilecek (!); İmam-Hatip okulları da bu yaştan sonra yani liseden itibaren başlayabilecek... Bu durum, topyekûn bir toplumu dinden uzaklaştırmaktan başka bir mana ifade etmiyordu. CHP zihniyeti, demokrasiyi; devletin millete dayatması olarak anlıyor ve böyle de uygulanmasını istiyordu. Nitekim, 28 Şubat'ın bu dayatmasına, bu yüzden arka çıkıyor ve yandaşlarını kışkırtmak adına meydanlara inmeyi maharet biliyordu. Halbuki; başlarını soktukları kumdan çıkarsalar ve başta etrafımız olmak üzere dünyada nelerin olup bittiğine bir baksalar; bakabilseler; demokrasiye alışmaları gerektiğine kendileri de inanacaklar ama... Demokrasi, millî iradenin gereğini yerine getirmek ise; çıkarılan kanun da bu durumu vazediyor: Kur'an-ı kerim ve Peygamberimizin hayatı derslerini seçmeli olarak getiriyor. Dileyen bu derslere girer, istemeyen girmez. Bu hal, laikliğin de gereği değil midir? Dayatmacı-baskıcı zihniyetin ilkelliğine bakın ki; çocuğuna dinini-diyanetini öğretmek isteyen ana-babaların bu isteklerine karşı çıkarak: 'Bu kararı sen değil ben veririm ve ben de; olmaz diyerek yani, dinini diyanetini öğrenemez şeklinde veririm' diyor. Meclis, tarih yazarak; gerekli demokrasi dersini verdi. Bu tarihî ders karşısında tavır takınan partilere de gerekli dersi ilk seçimlerde verecektir! İktidar arayan partiler; duvarda asılı duran Kur'an-ı kerimleri; bulundukları yerden indirip, açıp okumalı ve okutmalı ki; böylece, halkın yanında olduklarının ilk adımını atmış olurlar! Zira, bu milletin evlatları, o Kur'an-ı kerimin yazdıklarına göre inanıyor ve inanç doğrultusunda; gerektiğinde şehit oluyor!