Millet bu halden kurtulmak istiyor

A -
A +

Evet; canı boğazına gelmiş bulunan millet, bu halden bir an evvel kurtulmak istiyor. Ve, kendisini kurtaracak kurtarıcısını dört gözle bekliyor! Siyasette yeni oluşum peşinde koşan Melih Gökçek, teennili davranıyor; akıllı adım atıyor ve iyi nabız tutuyor. Neticede alacağı kararın ayakları yere basacak ve siyasette yer tutacak. Arkadaş olmalarına ve seneler senesi aynı siyaseti paylaşmalarına rağmen, AKP'de yer almamasının sebebini kendisi açıklıyor. Bu beklenilen hareket değildir diyor ve ekliyor: 'Görünen o ki, mensup olduğumuz eski partimiz, bir elma gibi ortadan ikiye bölündü. Bunlardan hiçbirisi, milleti bütünüyle kucaklamak için yeterli kadro ve donanıma sahip değil. İl il dolaşarak, her ildeki insanımızın teveccühüne mazhar olmuş, yıpranmamış insanlardan bir kadro kuruyoruz. Daha doğrusu millet kuruyor, biz ön ayak oluyoruz. Benim hedefim, 100 Türk büyüğünü bulmak; bu meyanda, çeşitli yerlerde anketler, araştırmalar yapıyoruz. Türkiye iyi yönetilmiyor. Bu kesin.. Bize ihtiyacı var, biliyoruz.' Melih Gökçek ne yapar; bütün bu çalışmaları sonunda nasıl bir tablo ile karşılaşır ve nasıl karar verir, bunu zaman gösterecek. Başarısı, elbette kuracağı kadro, sahip olacağı donanıma ve elbette çalışmasına bağlı. Saadet partililer, Tayyip Erdoğan'a bir bölen diyorlar! Acaba Melih Gökçek'e ne diyecekler? Sayın Süleyman Demirel, siyasetin bu denli bölünmüşlüğünden şikayetle, millete yüklendi ve; 'sen de oyunu pırasa doğrar gibi vermeseydin!' demeye getirdi. Sağda ve solda bu kadar bölünmüşlük ve muhtemelen daha da bölünecek bu parçalanma karşısında millet ne yapsın? Sizler tepede 5-10 kişi, aranızda anlaşamaz ve birleşemezseniz; 40 milyon insan, nasıl anlaşıp birleşebilecek? Üstelik, sizlerin her biri milletin bir tarafından tutup, başka başka istikametlere çekerse; millet ne yana gitsin? Siz, milletin önüne 1001 parçalı kumaşı atıyorsunuz ve bundan, pürüzsüz, yamasız, şık bir elbise istiyorsunuz! Bu kadar çok bölünmüşlük neticesinde, bir de bakarsınız hiçbir parti barajı geçemiyor ve seçim sonuçlarında Parlamento boş kalıyor! Olur mu olur! Böylesi bir sonuçtan bile, bizim siyasetçilerimizin ders çıkarabileceğini sanmıyoruz! Çünkü; bunların gözlerini öylesine hırs ve benlik bürümüş ki, tek hedefleri; az olsun, benim olsun anlayışıdır. Öyle olmasaydı, yerden mantar biter gibi parti mi kurarlardı?! Eskiden 2-3, hadi bilemediniz 4-5 partinin seçime girdiği devirlerde, milletin sağduyusuna güvenilir ve millet de iyi veya kötü bir şeye karar verebilirdi. 40 yamalı bohça ile girilecek bir seçimde, bıngıldağı dönen millette hangi sağduyu kalır? Onun için diyoruz ki; şimdi, tam lider zamanı! Millet, peşinden gideceği liderini bulduğu an, 50 parti de olsa onları birleştirmesini bilir. İşte, o lider nerede?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.