Muhalefet sınıfta kaldı

A -
A +

Dün, TBMM'de tarihî bir oturum vardı. Zira Meclis 11. Cumhurbaşkanını seçmek üzere toplanmıştı. Ana muhalefet partisi CHP'nin takınacağı tavır aylar öncesinden belliydi. Onların amacı bu Meclis'e cumhurbaşkanını seçtirmemekti. Zira, bu Meclis'in kahir ekseriyetini AK Parti'li milletvekilleri oluşturmaktaydı. CHP'nin ileri sürdüğü "Meclis, ancak 367 milletvekili ile açılabilir" görüşü her bakımdan yanlıştır. Ve, tam bir safsatadan ibarettir. Nitekim, bu konuyu saygın Anayasa profesörlerimizden Sn. Prof. Dr. Ergun Özbudun temelinden çürütüp, mantıksızlığını apaçık ortaya koymaktadır. Biz de bu konuya bir kere değinmiştik. Yeri gelmişken bir kez daha altını çizelim ki, CHP'nin nasıl bir hayal peşinde koştuğunu cümle âlem görsün. > 1982 Anayasasına göre... Yürürlükte olan 1982 Anayasasına göre, Cumhurbaşkanlığı seçimi için dört tur oylama yapılır. Anayasanın 102. maddesi aynen: "... En az üçer gün ara ile yapılacak oylamaların ilk ikisinde üçte iki (367) çoğunluk oyu sağlanamazsa üçüncü oylamaya geçilir. Üçüncü oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğunu sağlayan aday Cumhurbaşkanı seçilir. (Bu sayı ise 550'nin yarısından bir fazlası olan 276'dır.) Bu oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde üçüncü oylamada en çok oy almış iki aday arasında dördüncü oylama yapılır. Bu oylamada da üye tam sayısının salt çoğunluğu ile (276) cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde derhal TBMM seçimleri yenilenir." Dikkat edilirse, Anayasa, cumhurbaşkanlığı seçiminde karar yeter sayısı için bile 3. ve 4. turlarda 276 milletvekilini yeterli bulmaktadır. Bu turlara geçilme şartı olarak da; çoğunluk oyu sağlanamazsa ifadesini bizzat Anayasa kullanıyor. Hal böyle iken CHP, konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğim dedi ve götürdü. Unutulmasın ki, yalnızca Berlin'de değil Ankara'da da hakimler vardır. Anayasa Mahkemesi üyeleri bu Anayasa'ya göre karar vermeyecekler mi? CHP'nin durumu böyle de; ya ANAP ile DYP'ye ne demeli? Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu seçimden önce ayrı ayrı basın toplantısı düzenleyerek Meclis'e girmeyeceklerini açıkladılar. DYP lideri Mehmet Ağar'ın partisinde dört milletvekili var. Ağar'ın girmeyeceğiz açıklamasına rağmen, partisine mensup iki milletvekili Genel Kurul'da hazır bulundu. CHP'nin peşine takılan ve CHP politikalarına hizmet eden ANAP ve DYP liderleri ne yapmak istemektedirler? Meclis'e gelmemek, demokrasinin gereği olabilir mi? Bu hareketleriyle, devamları olduklarını iddia ettikleri merhum Adnan Menderes'in ve merhum Özal'ın kabirlerindeki kemiklerini sızlatmadılar mı? Çok kısa bir süre sonra ülkemizde genel seçimler yapılacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi, en hayati konuda Meclis'e girmeyen partiler ve onların mensupları, ne yüzle milletin huzuruna çıkacaklardır? Her şey milletimizin gözleri önünde cereyan ediyor. Bütün bunları milletimizin unutacağını mı zannediyorlar? CHP, daha dün (1989)'da kendi liderlerine de (merhum Özal'a) aynı tavrı takınmıştı. O vakitler CHP'yi (SHP) eleştirip karşısında yer alan ANAP mı doğru yolda idi; yoksa bugün CHP'nin peşine takılan ANAVATAN mı? Milletimiz, demokratik olgunluğu ile artık; çok basit politik çıkarlar peşinde koşanları tanıyor; sözde demokratları biliyor. > 368 milletvekili katılmıştır... Mecliste kaç millet vekili vardı? Bu sayıyı belirtmeden önce, Meclis Başkanı Sn. Bülent Arınç'ın CHP'li Grup Başkanvekili Kemal Anadol'a verdiği bir iç tüzük dersinden bahsetmek yerinde olacaktır. Kemal Anadol, tek başına oturduğu CHP sıralarından ayağa kalkarak söz istedi. Başkan, kendisine söz verince yoklama yapılmasını istedi. Başkan Arınç; Meclis iç tüzüğü gereğince bu denli bir talebi yapabilmeleri için en az yirmi kişi olmaları gerektiğini hatırlatınca, Anadol'un ardına bakmadan bir gidişi vardi ki gerçekten seyretmeye değerdi! Meclis tutanaklarında yer aldığı üzere dünkü oturuma 368 milletvekili katıldı. Bunlar, Mehmet Ağar'a rağmen DYP'den 2, Mumcu'ya rağmen ANAP'tan 1, Bağımsız 5 ve 7 CHP'li üye olmak üzere AK Parti'nin dışında toplam 15 milletvekilidir. Genç Parti'li Emin Şirin ise, Genel Kurul'a inmeyerek toplantıyı üst kattaki basın locasının arkasındaki bölümden izlemiştir! Netice itibariyle muhalefet partilerimiz, böylesine tarihî bir günde görevlerini yapmayarak kelimenin tam anlamıyla sınıfta kalmışlardır!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.